Beni yanıltanların başında Aragones geldi.Çaresiz değildi.Çaresizliği oynamayı tercih etti.Kazımdan sonra Deivid'in de kalbini kırdı.Son kalesini de kaybetti.Kendisinden memnun olmayanları bir fazla arttırdı.Öyleyse Aragones mi gitsin?.Hayır yüz kere bin kere hayır. Aragones suçludur.Kiminle çalışacağını bilmeden geldiği için suç işlemiştir.Avrupa şampiyonu kariyerini,yetmiş yaşında bir kaç milyon Eura'ya feda ettiği için suç işlemiştir.Dahasi önce futbolcularına, sonra taraftara kendini sevdiremediği için suç işlemiştir.En önemlisi intikam almayı isteyenlerce seçilşmiş avcı olduğunu bilmediği için suç işlemiştir. Şimdi ne olacaktır.Avcı av olarak seçilmiştir.Yanına küçük avlar da eklenmiştir.Fenerbahçe markasının altında kalanlar...Rakiplerine çalım atmak için alınanlar...İnat uğruna elden kaçırılanlar...Kaybolanlar...Fener tesislerinde volta atan mahkumlar gibi sakal uzatıp sakatlık turu atanlar...Müthiş bir gayr-i memnunlar... Bunların sahibi, avcıyı av yapan da onları çiftliğine hapseden sahiptir.Gazete sayfalarından manşet mızraklarıyla bu sınırlı alandaki avlar yok edilecektir.Önce niçin yok edilecekleri taraftara duyrulacaktır.Onlar da ''Vurun ha'' diyeceklerdir. Suçlu kamuflaja bürünecek, suçu örtülecek, milyon Eurolar uçup gidecek, yıllar heba edilecektir.''Ya şa sahip'' diyen guruh ihya edilecektir. Oysa Aragones ve az sayıda sevenleri futbolcularla birlikte av olmamak için onur mücadelesi vermelidir.Beşiktaş'ı yenmeli, UEFA kupasına kalabilmeli, bu arenadaki canavarlığa bir son vermelidir. Fenerbahçe o zaman büyük bir kulüp olmak kadar, büyük takım olmanında farkına varmış olur. Mehmet ŞEYHO / SamanyoluhaberTV / spor müdürü