MAÇIN FOTOROMANI İÇİN TIKLAYIN
Ahmet Çakır (Zaman): Aaaaa, Cim Bom 2 Gol Attı!
Biz pek kolay öğrenebilen bir
toplum değiliz. Örneğin, Sarı Kırmızılı
taraftar hemen her
sezon benzer eylemlerle
takımına ciddi zararlar veriyor ama bir türlü bunun önü alınamıyor. Anlamsız bir
Fenerbahçe öfkesinin bu sezonki fiyaskoda ciddi bir rolü olduğu halde bu maçın da ezeli rakibe dönük birtakım "iltifatlarla" başlamasına ne denebilir!
Taraftarın aklının başka yerlerde olması, aynı karşılığı takımdan da buluyor. Barış ve Ayhan dışında Sarı Kırmızılı takımın ne kadar tehlikeli bir eşikte bulunduğunun farkında değil gibi. M.
Topal ile
Arda'nın akılları bile başka yerde sanki. Kopuk kopuk oyunları kaçınılmaz olarak bunu düşündürüyor. Önümüzdeki sezon
Avrupa kupalarına katılamamanın açabileceği yaralar onlara nasıl anlatılabilir acaba
B.Korkmaz'ın H.Kewell gibi bir seçeneği var. Bir şey yapamayacak durumda olsa da tribünleri dalgalandırabiliyor. Ancak onun girişiyle düpedüz M.Topal'ın savunmaya çekilmesi, tam bir 4-2-4 uygulaması ortaya çıkarıyor. 40 yıl öncesinin sistemi elbette ki başa iş açabilir.
İkinci yarının başında kendine gelir gibi olan Cim Bom,
rakip kale önünde görünmeye başlıyor. Hakan Balta'nın müthiş şutu kalecide, Kewell'ın 4 metreden dışarı vurması
soğuk duş! Ama hayır, ona kimse kızmıyor, sanki maçın kaderini değiştireceğini tribünler biliyor.
Hakan Ünsal (Star): Sakat Değilse Oynar Hocam
Galatasaray,
Gençlerbirliği galibiyetiyle
pazar günü oynanacak
Beşiktaş derbisi öncesinde büyük moral kazanırken,
UEFA Kupası'na katılma şansını da arttırdı. Aslında her zaman üstüne basa basa söylüyorum. Galatasaray'ın elindeki
futbolcu topluluğu son yılların en kaliteli kadrolarından biri. Bu kadronun açık ara ligde ipi göğüslemesi gerekirken, yapılan hatalar,
yönetim yanlışları Cim-Bom'u az kalsın UEFA'ya bile hasret bırakacaktı.
Emre Güngör'ün talihsiz
sakatlığı Galatasaray'ın da kaderini değiştirdi,
Bülent Korkmaz'ı da
eleştiri bombardımanından kurtardı. Kewell'ın oyuna girmesiyle Arda ve Ayhan da rahatladı, pozisyonlar gelmeye başladı. Kewell ilk golü atınca Gençlerbirliği'nin direnci kırıldı. Kewell, Barış'a bir de gol attırıp galibiyetin mimarı oldu ve Bülent Hoca'ya anlamlı bir
mesaj yolladı.
Sonuçta Galatasaray, Gençlerbirliği engelini 3 puanla aşıp Avrupa kapısını biraz daha araladı. Yalnız şunu da belirteyim. Galatasaray'a her gün yeni bir hoca yeni bir
futbolcu yakıştırılıyor. Gönderilecek
futbolcuların isimleri medyada boy gösteriyor. Böyle bir ortamda siz futbolcu olsanız ne yapardınız?
Yorum sizlerin...
ZAFER ERTEM: Bu kez gecikmeyin (FOTOMAÇ)
G.Saray harıl harıl
teknik direktör arıyor. Bu kez
marka bir ismin peşinde. Görünen o ki en az üç maç daha Bülent Korkmaz takımın başında sahaya çıkacak. Üçte üç yaparsa, G.Saray, UEFA Kupası'na katılacak. Bundan sonra takımın kaderi Bülent Korkmaz'a bağlı. Bu takım ligi en iyi üçüncü de bitirebilir, 6'ncı da!.. Yönetim artık ilgi alanını değiştirmeli.
Acilen tecrübeli bir teknik adamın ötesinde kaliteli kadro kurmanın da adımlarını hemen atmalı.
Boş geçen hergün G.Saray'ın aleyhine işler. Bu takımdan acil gitmesi gereken
yabancı ve
yerli futbolcular var. Yönetim de bunu bal gibi biliyor. Listesi de hazır ama basınla paylaşmıyor. Demek ki en azından -yerlileri katmıyorum- 4 yabancı sorunu had safhada. Bu sorunlar çözülmeli. Gönderilecekler hemen gönderilmeli ki yerine gelecekler son dakika golü olmasın. Geçen sezonu hatırlayın,
Baros, bırakın
kamp dönemini filan
Şampiyonlar Ligi ön elemesine yetişememişti. Yönetim hiç olmazsa bu sezon aynı hataya düşmemeli.
İSMET TONGO: Kötü futbol (FOTOMAÇ)
Bitmekte olan bu sezonu, Galatasaraylılar hep üzüntüyle hatırlayacaklar. Ne geçmişte, ne de gelecekte, bu kadar kolay ele geçecek şampiyonluğun gene bu kadar kolay kaybedilmesi asla olmayacaktır. Bunun suçlusu kim? Bence birinci derecede vurdumduymaz futbolcular, ikinci derecede ise göreve getirilen teknik adamlar. Kewell yüzde yüzlük bir gol kaçırıyor. Ama hatasını bir gol atıp, bir de Barış'ın golüne asistlik yapıp affettirerek alkışı alıyor. Galatasaray 2-0 olduktan bir gol yediama, galibiyetle hem puan, hem de Avrupa açısından rahatladı. Ancak uyaralım haftaya Beşiktaş maçına bu oyun yetmez.