Kendisinin 7 Temmuz'da
bakan olduğunu, 3 Temmuz itibarıyla özel yetkili savcılığın soruşturmayı başlattığını hatırlatan Bakan Kılıç, "
Türkiye'den gelen bir talep
TBMM tarafından olumlu bulunmuş ve mevcut mevzuat uluslararası normlara uygun hale getirilmiştir. Bu, Aziz Yıldırım'ı
kurtarma operasyonu değildir. Böyle adlandırılması da haksızlık olacaktır." dedi.
Şikeyi suç haline getiren yasal düzenlemenin ilk kez
AK Parti yönetiminde çıktığına dikkati çeken Kılıç, "AK Parti hükümetinden önce
şike diye,
teşvik primi diye bir kavram
Ceza Kanunu'nda yoktu. Bunları suç haline getiren çoğunluk TBMM'deki AK Parti çoğunluğudur." ifadelerini kullandı. Bakan Kılıç,
Futbol Federasyonu talimatnamesinin 58. maddesiyle ilgili olarak basında çıkan haberleri de değerlendirdi: "Ben 58. madde değiştirilsin demedim. Kişisel kanaatimin 'şahısların eylemlerinden dolayı tüzel kişileri cezalandırmamak' yönünde olduğunu söyledim. Maalesef
spor sayfalarında bu konu, maddenin değiştirilmesi yönünde görüş açıkladığım şeklinde ele alındı. Bu yanlış bir yaklaşımdır." 58. maddenin
kanun metni olmadığına işaret eden Gençlik ve Spor Bakanı şöyle devam etti: "Madde, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne ve hükümetin gündemine gelecek de değildir. TFF özerk bir kurumdur ve bakanlığıma bağlı değildir. Bizimle bu kadar ilişkilendirilmesini doğru bulmuyorum." diye konuştu. Kılıç, Fenerbahçeli olup almadığının sorulması üzerine şu cevabı verdi: "Ben iyi bir Samsunsporluyum. İlla 4 büyük takımdan birini tutman gerekir derlerse, benim tercihim orada da Fenerbahçelilik noktasında olmadı. Fenerbahçeli olmak da olmamak da ayıp değil."