Gazete, birinci sayfasından da “Sözcü susarsa Türkiye susar” başlığıyla manifesto yayınladı. Yazıda şu ifadeler kullanıldı: Çıktığı günden bu yana Atatürk ilkelerinden sapmayan, sadece gerçekleri yazan SÖZCÜ'ye dava üstüne dava açıyorlar. Kendi atadıkları hakim ve savcılarla çok rahat tekzip kararı aldırıyorlar. Son 1 yılda; SÖZCÜ'ye 57 dava açıldı. Savcılığa 67 haber için şikayette bulunuldu. Yazarlarımız Emin Çölaşan, Uğur Dündar,?Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Necati Doğru, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Soner?Yalçın, Saygı Öztürk ve Kemal Baytaş'a 60'a yakın tazminat ve ceza davası açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin adının geçmediği haberlere bile dava açıyor. Sadece ona değil, kızı ve oğullarının adının geçtiği haberler bile şikayet konusu oluyor… Amaçları SÖZCÜ ve her biri marka olan yazarlarını korkutmak, sindirmek, yazı yazamaz hale getirmek, kontrol altına alıp fikir ve ifade özgürlüğünü sıfırlamak.
Bu yetmezmiş gibi, Twitter jurnalcisi fuatavni'nin son günlerde ortaya attığı, başta SÖZCÜ Gazetesi olmak üzere tüm muhalif medyaya iktidar tarafından operasyon yapılacağı ve el konulacağı iddiaları gündemde… İktidardan kimse çıkıp da yandaşların bıyık altından kıs kıs güldüğü bu çirkin iddiaları yalanlamıyor.
SÖZCÜ bu baskı ve yıldırma ortamında korkmadan gerçekleri yazmaya devam edecek. Ancak tüm dünya duysun diye; darbe dönemlerinde bile yapılmamış baskılar yüzünden yazarlarımız köşelerini sadece bugün protesto için boş bıraktı. Bizi anlamaya çalışın.