Kaydı bulunmayanların kamplara gönderildiğini, kaydı bulunduğu il dışında yaşayanların da kayıtlı oldukları yere gönderileceğini ifade eden Soylu, "Kim, nerede bilmeliyiz. Gitmiyorum derseler de gidecekler. Biz bir düzen kurmak zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Valiliği yaptığı bir açıklamayla kentte kaydı olmayan Suriyeli sığınmacıların 20 Ağustos 2019 tarihine kadar İstanbul'u terk etmeleri gerektiğini duyurmuştu.
Valilikten yapılan açıklamada, 'ülkeye yasadışı yollardan giren düzensiz göçmenlerin yakalanarak sınırdışı edilmesine devam edildiği' belirtilerek, "Geçici koruma kapsamında olmakla birlikte, İstanbul ilinde kaydı olmayan (diğer illere kayıtlı) Suriye uyruklu yabancıların, kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verilmiştir. Belirtilen süre sonunda geri dönmediği tespit edilenler, İçişleri Bakanlığımızın talimatı doğrultusunda kayıtlı oldukları illere sevk edileceklerdir" denilmişti.
Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
-"Elimizde biletleri alınmış 7 bin kaçak göçmen daha var"
-"Meselenin kaçak göç bölümüyle ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. Biz göç sağanağını değerlendirirken 2017 yılında 175 bin kaçak göçmen yakalandı. 2018'de 268 bin yakalandı. Bunlar büyük rakamlar. Aynı zamanda 2019'da 163 bin kaçak göçmen yakaladık. Yıl sonu itibariyle bu 300 bin rakamını aşacak. Bizim sınır dışı olarak nitelendirdiğimiz toplam 2018 yılında 56 bin göçmen var. Bunları nasıl ettik? Kendi bakan arkadaşlarımdan daha çok muhataplarımla konuşuyorum. Bu yıl şu anda kadar 43 bin kaçak göçmen de gönderildi. Elimizde biletleri alınmış 7 bin kaçak göçmen daha var. Peki, biz bu kaçak göçmenliğin engellenmesi için neler yapıyoruz? Sınırlarımızdaki önlemleri artırıyoruz. Sınırlarımızdan kuş uçmayacak şekilde bir sistem geliştiriyoruz."
-"Türkiye hedef ülke. Burada para kazanmak istiyorlar. Hem de geçiş ülkesi. Buradan Avrupa'ya geçmek istiyorlar. 144 kişi trafik kazasında, donarak ve boğularak öldü. Bunların büyük bir bölümü kar altında kaldılar. Biz karlar eriyince ancak ulaştık. Kolluk kuvvetlerimiz, sınır birliklerimiz, göç genel müdürlüğümüzle birlikte ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bir taraftan muhatap ülkelerimizle, bir taraftan sınırlarımızla ciddi bir politika ortaya koymaya çalışıyoruz."
-"Türkiye'de 3 milyon 634 bin Suriyeli var. Bir takım eleştiriler var; 'aklınız başınıza bugün mü geldi!' Bu çok yanlış bir eleştiri. Yaklaşık 57 parametreden, okulundan kaç kardeş olduğuna, parmak izine kadar bilgi alıp güncelleme yaptık. Ben seni kayıt olduğun ilde kabul ediyorum' dedi Türkiye. Ve birkaç ili bir noktadan sonra kayıt kapsamından çıkardık ve kabul etmiyoruz dedik. Mesela İstanbul. İstanbul'da toplam 547 bin Suriyeli geçici koruma kapsamında. İstanbul'a bir akın olduğunu görüyoruz. Biz bunu gördükçe gelenleri kendi merkezine gönderdik. Hangi ildeyse o ilde de güncellemelerini kabul ettik. Güncellemelerimiz bittikten sonra da operasyona başladık. Bir, kim nerede bilelim dedik; iki, uyum stratejisi başlattık; üç, gönüllü olarak geri dönmek isteyenler var. Bunlarla ilgili de biz onların güvenli bölgelere gitmelerini saplayan politikalar ortaya koyduk."
-"Ben İçişleri Bakanıyım, benim ülkemde benim bilmediğim kayıtlı olmayan kimsenin yaşamaması lazım. İnsani durumlar dışında İstanbul'a kayıt kabul etmiyoruz, elinde bir saat Afrika'dan gelmiş 10 liraya satıyor, biz buna müsaade etmiyoruz."
-"Kimseyi sınır dışı yapmıyoruz, yapamayız"
-"1 milyon 69 bin kayıtlı göçmen, 547 bini Suriyeli, 522 bin de ikametli. Bunun dışında olanlarla problem. İstanbul'da kayıtsız kaçak göçmenle problemimiz. İkinci problemimiz de başka illere kayıtlı olup da İstanbul'da yaşayanlarla ilgili. Gerçekleştirdiğimiz operasyonla alakalı 6 bin 122 kişi yakaladık İstanbul'da. Bu kişilerin 2 bin 690'ı Afgan. Suriyeliler geçici koruma kapsamında. Kimliğini gösterdi, eğer İstanbul'da kayıtlı değilseniz 20 Ağustos'a kadar size gitme zamanı veriyoruz diyoruz. Bir de tamamen kayıtsızlar var. Biz bunları alıyoruz. Sana ikamet izni vermedik diyoruz ve kamplara götürüyoruz. Kimseyi sınır dışı yapmıyoruz, yapamayız."
-"Kaçakları yakalayınca bunları kamplara göndermektir yaptığımız iş. Hatay'daki kamplardan Malatya'daki kamplara kadar gönderiyoruz. Çünkü kontrol altında tutmamız gerekiyor. (Gitmiyorum derse ne olur?) Gitmiyorum derse gidecek. Biz bir düzen kurmak zorundayız."
-"(Suriyeliler eylem yapacak iddiası) Kimseye bir şey yaptırmayız."
-"Hiçbir strateji değiştirmiyoruz. "
-"Bunun seçimle falan bir alakası yok. Biz güncellemeyi yapmışız, adım adım kamplarda, ilerde kimi kalacağını belirlemişiz. Biz çok büyük operasyon yürütüyoruz. Başı sonu belli bir operasyon. Türkiye’yi bir göç yol haline getiremeyiz. Bir taraftan sınır dışı etmek, bunlarla ilgili uyum politikalarını uygulamak durumundayız."
-“Kaçaksa ülkesine gönderilecekler. Geçici koruma kapsamında ve Suriye’de ise Türkiye’ye girdikten sonra kamplara alınacak."
"-Bırakın bunları Avrupa'ya gitsinler'. Efendim açık söyleyeyim ben de çok isterim gitmelerini ama Türkiye'yi bir göç yolu haline getiremeyiz. Yunanistan'dan ne kadar kaçarsa, biliniz ki Afganistan'dan, Pakistan'dan Türkiye'ye o kadar akın olur."