İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beyoğlu’nda konuştu. Soylu, “Bundan 12 yıl önce Türkiye’de insanlar kendilerini rahatça ifade edemiyorlardı. Dindarlar ‘dindarım’ diyemezdi bu ülkede. 12 yıl önce Alevisi ‘Ben Aleviyim’ diyemezdi, Kürdü ‘Ben Kürdüm’ diyemezdi. Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor. Kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor” dedi.
Erdoğan’ın 1994 senesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğuna değinen Soylu, şöyle konuştu:
“Bugünkü gibi hatırlıyorum. Dediler ki bundan sonra İstanbul’da otobüslere açık başlı hanımlar binemeyecekler. Dediler ki etekliler İstanbul’da rahat gezemeyecekler, her taraf haremlik selamlık olacak. Aynı tezviratı, bugün yaptıkları dedikoduları, bugün yaptıkları iftiraları aynı o gün attılar. Tayyip Erdoğan öyle bir felsefe oluşturdu ki İstanbul herkesin İstanbul’u oldu. Özgürlüklerin, hürriyetin, herkesin İstanbul’u oldu. 25 yıldır bir kere bundan vazgeçmedi. Kim ne derse desin. 17 yıl önce Tayyip Erdoğan iktidara geldi. Yıllarca bizi kimliklerimizden, inançlarımızdan, etnik kökenlerimizden dolayı bizi birbirimizden ayırıp Türkiye’yi darbe senaryosuna her zaman götürmeye çalıştılar. 60’ta, 71’de, 80’de, 28 Şubat’ta, hep bunu yaptılar. Tayyip Erdoğan Türkiye’nin iktidarına geldikten sonra onların bu istismarlarını kapamak için çok adım attı. İlk 5 yıl vesayet egemendi.”
Soylu, “Bundan 12 yıl önce Türkiye’de insanlar kendilerini rahatça ifade edemiyorlardı. Dindarlar ‘dindarım’ diyemezdi bu ülkede, fısır fısır konuşulurdu. Biz o günleri unutmadık. 12 yıl önce Alevisi ‘ben Aleviyim’ diyemezdi, Kürdü ‘ben Kürdüm’ diyemezdi. Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor. Kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor” diye konuştu.
‘Biz İstanbul’da seçimi kaybetmedik’
31 Mart seçimlerinde kazanılan olduğu gibi, Ankara gibi kaybedilen yerlerin de olduğuna değinen Bakan Soylu, “Bazen kazanmak kaybetmek, bazen de kaybetmek kazanmaktır. Hepsini başımızın üzerine koyduk. Çünkü yıllardan beri bu mücadeleyi yapıyoruz. Demokrasi diyoruz, hak diyoruz, adalet, insanlık diyoruz. Sadece bu milletin hakkını değil, başka coğrafyalarda yenilen milletin hakkını da hep beraber savunuyoruz. Dik durmaya çalışıyoruz. Ama biz İstanbul’da seçimi kaybetmedik. Bir hileyle, bir yolsuzlukla karşı karşıya kaldı” diye konuştu.
23 Haziran’da yapılacak seçimin, bir siyasal çatışma merkezi haline getirilmeye çalışıldığı konusunda endişeli olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
“Buna siyasal tecrübe, his, önsezi diyebilirsiniz. Peki ben bunu nereye dayandırıyorum? Geçen günlerde Binali Bey, Kültür Bakanıyla beraber bir gösteriye gitti. Seyretti ve çıkarken oradakilerin bir bölümü, hiç yakışmayacak bir davranışta bulundular. Binali Bey ne yapmış bu ülkede? Köprü. Ne yapmış bu ülkede? Viyadük, bölünmüş yol. Dünyanın en büyük havalimanını yapmış. Hızlı trenler, deniz limanları yapmış. Şu an ceplerinizde olan telefonların internet hatlarını açmış haberleşme sağlamış. 17 yıl bunlardan başka bir şey yapmamış. Binali Bey, o operadaki kişilerin hareketi karşısında ne yaptı? Gayet olgun biçimde onları alkışladı ve oradan çıktı. Şimdi buradan benim elde ettiğim şey şudur: Türkiye’nin eski kodları vardı, eski Türkiye’nin kendine ait şartları vardı, o şartlar içerisine Türkiye’yi tekrar sokmak isteyenler, geçmiş alışkanlıklarından bir zerre kaybetmemişler. Benim gördüğüm budur, ben buna üzüldüm.