ÇOCUĞA DA KHK’LI MUAMELESİ

Trabzon’un Çaykara ilçesi nüfusuna kayıtlı M.A. geçtiğimiz Eylül ayında Hacettepe Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı. Kayıt işlemlerinin hemen ardından maddi imkanları yetersiz olduğundan Ankara’da burs veren onlarca vakfın kapısını çaldı. Bu kapsamda aynı memleketlisi olan bir arkadaşı M.A.’ya Çaykara Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na burs başvurusunda bulunması yönünde tavsiyede bulundu. Vakfın Çaykara nüfusuna kayıtlı her öğrenciye burs verdiğini aktardı. Hacettepeli genç de, vakfın Ankara’da bulunan şubesine giderek direk burs başvurusunda bulundu. Vakıf görevlileri üniversite öğrencisi M.A’ya bir form vererek ayrıntılı olarak doldurmasını söyledi. Öğrenci de gerekli belgeleri doldurduktan sonra teslim edip vakıf merkezinden ayrıldı.

Başvurunun üzerinden bir hafta geçmeden M.A’nın telefonu çaldı. Vakıf merkezinden aradığını belirten bir görevli babasıyla ilgili birkaç soru sordu. Babasının mesleğini ve halen nerede çalıştığı yönünde sorular yöneltti. M.A’da babasının KHK ile mesleğinden atıldığını halen düzenli bir işinin olmadığını söyledi. Bunun üzerine görevli teşekkür ederek telefonu kapattı. Kararın en genç bir hafta içerisinde açıklanacağını söylemeyi de ihmal etmedi.

Hacettepeli öğrenci bir hafta sonra vakfı yeniden arayarak burs başvurusuyla ilgili bilgi almak istedi. Vakıf görevlisi, öğrencinin kimlik numarasını isteyerek burs sorgulaması yaptı. Birkaç saniye geçmeden öğrenciye burs başvurusunun olumsuz neticelendiği söylendi. Gerekçe olarak da yapılan incelemelerde babasının KHK ile meslekten uzaklaştırılması gösterildi. Babasının meslekten ihracı sonrası aile olarak büyük bir yıkım yaşayan üniversite öğrencisi M.A. 6 yıl sonra ikinci bir yıkım daha yaşadı.