KAMİL ERGİN - SAMANYOLUHABER.COM
ÖZEL HABER
Suç örgütü lideri Sedat Peker, yayınladığı videolarda Türkiye ve Venezuela arasındaki uyuşturucu ticareti yapıldığını öne sürdü. Peker'in uyuşturucu ticaretinde Erkam Yıldırım'a işaret etmesine eski Başbakan olan babası Binali Yıldırım'dan yanıt geldi. Yıldırım, oğlunun Venezuela'ya gittiğini kabul ederek koronavirüs test kiti götürdüğünü söylemişti.
Samanyolu Haber’den Kamil Ergin’e konuşan Venezüela’lı gazeteci Carlos Escalona, Türkiye ile kirli ilişkilere üst düzey bürokratların aracılık ettiğini ileri sürdü.
Uyuşturucu trafiğini yönettiği ve Türkiye’ye geldiği iddia edilen Petrol Bakanı Tarek el Aissami’nin çalışma ekibinde yer alan gazeteci, artan baskılar nedeniyle ülkeden çıkmak zorunda kalmış.
Bir kamu görevlisi olarak çalıştığı dönemde kaçırılan ve ailesi ile tehdit edilen Escalona mevcut durumu şöyle özetliyor: ‘Olayların perde arkasına vakıf olanlar susmak zorundalar. Yıllardırdır işletilen bir sistemden söz ediyoruz. Yüksek düzey politikacıların bilgisi ve onayı olmadan yapılması mümkün değil.’
Erkam Yıldırım’ın Venezüela ziyaretine ilişkin ise şunları söyledi: ‘Türkiye’den resmi olarak yardım amaçlı gelinmiş olabilir, , gelenler de yanlarında maske ve hijyen malzemesi de getirmiş olabilirler. Bundan daha doğal ne var. Soranlara kokain ticareti yapmaya geldik diyecek halleri yok.’
Türkiye’den gelen gıda malzemeleri ve Venezüela’dan gönderilen peynir konusunda ‘Türk marketleri son dönemde çok popüler olmuştu. Hatta, frenchise şube açanlar bile vardı’ diyen gazeteci ayrıca şunları söyledi: Türkiye sahada yeni bir oyuncu. Daha önce bu tür ticaretler Suriye ve İran üzerinden yapılırdı. ABD’nin oyuna dahil olmasıyla birlikte petrol ve diğer ürünlerin çıkışı için yeni rotalar ve tahliye planları yapıldı. Gıda malzemelerinin içinde uyuşturucu sevkiyatı en bilindik yöntemlerden birisi.’
Escalona, kartellerin gölgesinde iş yapan politikacıların sıkı şekilde korunduğunu söylüyor. Kendileri ve aileleri hakkındaki ağır ithamlara rağmen bu tür pozisyonlarda ancak sıkı koruma ve güven ilişkisi içinde kalabileceklerinin altını çiziyor. Kolombiya ve Meksika’da üretilen uyuşturucuların Venezüela üzerinden dağıtıldığı ve Türkiye’nin bu işe giren bir ‘torbacı’ olabileceğini öne sürüyor.
Hastane inşaatından deniz hıyarı yetiştirmeye kadar Türkiye’nin Venezüela’da dahil olduğu projeler hakkında ise şunları söyledi: ’Öncesinde Çinler, Ruslar hatta Belaruslar vardı. Bu günlerde daha çok Türkleri görüyoruz sahada. Bütün uçuşlar kaldırıldı. Bugün sadece İstanbul, Moskova ve Tahran’a uçuşlar var. Türkiye’den makarna ve şampuan gelir, petrol ile ödeme yapılır. Petrolü taşıyanlar ve Venezüla’nın parasını aklayanlar bu işten kar eder. Bunlar görünen ticarettir. Arka planda ise daha kirli işler döner ve büyük paralar konuşur.’