Hocaefendi sohbetinde özetle şu konuları anlattı:
* O gün ki ne mal, ne mülk, ne evlat insana fayda verir; ancak tertemiz ve her türlü (manevî) hastalıktan uzak bir kalble Allah’a varan güzel ahlaklı kullar kurtulur.
* Bir hadiste ifade buyrulduğu gibi, Davud (aleyhisselâm), Cenâb-ı Hakk’a “Yâ Rab! Senin şükrünü nasıl eda edebilirim ki, Sana şükür etmem dahi üzerimde şükrü gerektiren ayrı bir nimettir!” deyince, Cenâb-ı Hak, “İşte şimdi tam şükrettin.” buyurur.
* Milyonlarca, milyarlarca defa hamd ü senâ olsun Allah’a ki, sizi küfür ve dalalet içinde bırakmadı; işi-gücü yalan ve aldatma olan zalimlerin saflarına da katmadı!..
* İrade, şart-ı âdîdir; fakat insan -sebepler planında- emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez.
* Her şeyden evvel mü’min bir hüsnüzan insanıdır; insanlara karşı hüsnüzanla emredilen birinin, Rabbisinin muamelelerine karşı suizan ifade eden hoşnutsuzluğu nasıl söz konusu olabilir ki?!.
* Rıza yörüngeli yaşayanlar, ömürlerini âdeta bir şükür dantelâsı hâline getirirler; hep hoşnutsuzluk homurdanıp duranlar ise, bu nankörlük değirmeniyle, en müsbet, en olumlu işlerini bile ezer, öğütür ve bitirirler.
Not: Bütün sohbetlere herkul.org ve ozgurherkul.org sitelerinden ulaşabileceğiniz gibi, bu sohbeti de hem ses/video olarak hem de yazıya dökülmüş haliyle ŞU LİNKTE BULABİLİRSİNİZ.