Soma faciası davasının şahidine şüpheli muamelesi


Soma maden kazası ceza davasının beşinci duruşmasının ilk oturumunda ifade veren mağdur işçi Serdar Tavukçu'ya, sanık avukatları ve tutuklu sanıkların suçlar şekilde peşpeşe sorular sormasına tepki gösteren müşteki avukatları, şüpheli konumuna sokulmak istendiğini belirterek sorulara itiraz etti.

Tavukçu'nun, olayın hemen ardından savcılıkta verdiği ve daha sonra alınan ifadeleriyle mahkemede farklı ifadeler vermesi, sanık avukatları ve tutuklu sanıkların peşpeşe sorular sormasına sebep oldu. Duruşmasının ilk oturumunda, ikinci tanığın da dinlenmesi tamamlandı. 13 yıllık madenci olan ve kazadan önce Eynez maden ocağında bant teknikeri olarak görev yapan Serdar Tavukçu, olay günü vardiya başından beri çalıştığı ikinci banttan anayol dördüncü bantta ek olduğu ve oraya gitmesi söylendiği için saat 13.30 civarında dördüncü bant kuyruğuna gittiğini anlattı. Tavukçu, "Bozuk ek varmış, çalışanlara yardım etmem söylendi. 13.30 gibiydi. O sırada oradan geçerken, 'Çabuk geç, patlatma yapılacak.' denildi ve hızlıca oradan ayrıldım. Dördüncü bant boyuna geldiğimde vegaist (calaskar) gerektiği söylendi ve ben de vegaist için oradan ayrıldım. Döndüm, bir süre sonra Ahmet Ergün'ün koşarak geldiğini gördüm. 'Yukarıda yangın var. Kluverin orada kablolar yanıyor.' dedi. 'Bandın üstünde enerji kabloları var, onlar yanıyor.' dedi. Daha sonra yangını olduğu yere doğru yöneldim. Tavandan aşağıya doğru alev püskürmesi gibi gördüm. Bakış açıma göre öyle gördüm, çünkü eğimli bir alandı. Sonra emniyetçiler geldi ve, 'Burayı boşaltın.' diyerek bizi oradan uzaklaştırdılar. Ardından bandın bir boşluk yaptığını farkettik. Koptuğu belliydi. İnsan nakil beşinci bandının oraya kadar gittik. Yaklaşık 150 kişi kadardık. İşçilerden birinde testere vardı, plastik hava borusunu keserek temiz hava almaya başladık. O sırada bandın yandığını farkedince yanımdaki arkadaşım, 'Bandı kesmezsek bu duman bizi öldürür.' dedi. Ben de yanımdaki falçatayı vererek, bandın yanan kısmını kesti. O sırada bandın üzerinde bir şey var mıydı yok muydu bilmiyorum. Ölümle yaşam arasındaydık. Geceyarısı gibi bizi kurtardılar ve Soma Devlet Hastanesi'nde tedavi gördüm. Olay anında gaz maskem çalıştı." dedi.

Şahit Tavukçu, anlattıklarının ardından mahkeme başkanının, olayın hemen ardından savcılıkta ve müfettişlere verdiği ifadelerde farklılıklar olduğunu ve hangisinin doğru olduğunu sorması üzerine şunları söyledi: "İlk ifadelerimiz üstünkörü geçildi. Olayın sıcaklığıyla bize ne sordularsa biz de ona cevap verdik. Sonra detaylı sorular sorulunca ona göre cevaplar verdik. Söylediklerimin bazıları, eski çalıştığım işyerinde yaşadıklarımla ilgiliydi.Üç ay boyunca psikolojik tedavi gördüm ve adeta ortalıklarda sarhoş gibi dolaştım. Şu anda başka bir maden şirketinde çalışıyorum ve şikayetçiyim."

Serdar Tavukçu, tutuklu sanıklardan Hilmi Kazık'ın, "Kabloların yandığını söyledin. Başka gören veya duyan var mı? Müfettişler geldiğinde bantlardaki muhafazaların söküldüğünü ve müfettişler gittiğinde de bunların çıkarıldığını söyledin. Bunlar Eynez'de mi oluyordu, yoksa eski çalıştığın madende mi?" şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Kabloların yandığı söylendiğinde etrafımızda dört beş kişi vardı ama bunlar kim bilemem. O sırada sohbet ortamı yoktu, yanımda Ahmet vardı, Mehmet vardı diyemem. Biz Eynez'de normalde kaza olmaması için her türlü tedbiri alırdık, özen gösterdik. Sonuçta ekmek yediğimiz yer ve kendi hayatımız söz konusu. Muhafazaların sökülme işlemi, eski çalıştığım ocaktaydı. Verdiğim ifadede karıştırılmış olmalı."

Şirketin patronu ve tutuklu sanıklardan biri olan Can Gürkan ise tanığın sıcağı sıcağına savcılıkta verdiği ifadesinin çok daha normal olduğunu ancak diğer ifadelerinin ciddi şekilde değiştiğini iddia ederek, "Bizim işletmemizde tamburların müfettişler geldiğinde kapatıldığını, gittiğinde ise açıldığını söylediniz. Bunlar çok ağır suçlamalar. Ocakta yapılan incelemelerde de tek bir tavan göçüğü tespit edildi. Acaba siz, bu göçük olan yere ne kadar mesafedeydiniz ve bu göçük olan yeri mi gördünüz?" dedi. Tavukçu, şu cevabı verdi: "Benim gördüğüm yangın, bakış açımdan dolayı tavandan aşağıya doğru bir alev püskürmesi şeklindeydi. Aynı yer olup olmadığını bilemem."

Tutuklu sanıklardan Akın Çelik ise Serdar Tavukçu'nun ifadesinde önemli çelişkiler olduğunu ve Ercan Metin'in calaskal almak için başka bir yöne, Tavukçu'nun vegaist almak içinse tam ters yöne gittiğini ifadesinde belirttiğini anlatarak, "Vegaisti nasıl taşıdınız?" şeklinde bir soru yöneltti. Tavukçu, vegaisti banda koyduğunu ve o şekilde getirdiğini kaydetti. Çelik de bunun üzerine vegaist denilen aletin, uzun zincirleri olan bir alet olduğunu ve bant üstünde, bandı koparma ve durdurma riskinden dolayı taşınmasının yasak olduğunu hatırlatınca Tavukçu şunu söyledi: "Ben vegaisti çuval içinde banda koydum, Ercan Metin de banttan aldı. Daha önce de böyle taşındığını biliyorum. Kancaları bandı koparabilir ama çuval içinde olduğu için herhangi bir riski yok. Zincirlerin ise bandı durdurması söz konusu değil, çünkü bantlar çift tahrik çalışıyor."

Sanık avukatları ve sanıkların şahidi suçlar şekilde sorular yöneltmesi üzerine müşteki avukatları, tepki göstererek sorulara itiraz etti. Serdar Tavukçu'nun dinlenmesinin ardından verilen 15 dakikalık aradan sonra davaya, diğer şahetliren dinlenmesiyle devam ediliyor. CİHAN
<< Önceki Haber Soma faciası davasının şahidine şüpheli muamelesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER