Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam eden Soma maden faciasına ilişkin ceza davasında mahkeme sanıkların savunmalarını ve taleplerini alırken, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan tahliyesini talep etti.
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 günü meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybetmesine neden olan facianın ceza davası Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediliyor. Davanın ara karar duruşmasında öğleden sonra gerçekleştirilen oturumda mahkeme heyeti ilk olarak sanıkların savunmalarını dinledi ve taleplerini aldı. Mahkemeye savunmasını yapan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, tahliyesini talep etti.
GÜRKAN: GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMAMASI İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR
Mahkemede savunmasını yapan Gürkan, şirketlerine yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünü öne sürerek, "Bin çalışanımızla, şirketi ayakta tuttuk. Eğer şirketi ayakta tutmasaydık. Bugün o ocak kapanacaktı. Olay yerine gidemeyen bilirkişilerin olmayan suçlamalarıyla, sanal gerçekler yatırılarak yapılan suçlamalarda yargılanacaktık. Ama bu şirket ayakta kaldı. Yargılanmamız sürüyor. Bu maden bu kadar güvensizdi de, neden o zaman bu kadar insan çalışmak istedi. İki yıldır olay içini kömür yangını diyorlar, bunun öyle olmadığı yeni bilirkişi raporunda ortaya çıkacak. Ama ailelerin avukatları, gerçeğin ortaya çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Dünyada benzeri olmayan bir dava ve avukatlar hakkımda çok yalan söylüyorlar." dedi.
"AİLELER SANAL GERÇEKLİKLERLE KANDIRILDI"
Kendilerine yönelik delil kararttıklarıyla ilgili iddiaları kabul etmediklerini vurgulayan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, olayda kasıt olduğuna inanmaya başladığını söyledi. Gürkan, ifadesinde şu sözlere yer verdi: "Aileler sanal gerçekliklerle kandırıldı. Bende bu olayda artık 'kasıt' olduğuna da inanmaya başladım. Çünkü mahkemeye gelen herkesin yalan söylediğini gördüm. Belki olayı saklamaya çalıştılar. Ben olayın gerçek nedeninin saklandığına inanıyorum. Maske, eğitim herkes farklı konuştu. Bize en büyük suçlamayı yapan işçinin burada tekrar dinlenmesini istiyorum. Çünkü, savcıya verilen ifadelerle, buradakilerin farklı olduklarını gördük."
Can Gürkan ayrıca, geçen şubat ayında kaza yerine gidip inceleme yapan bilirkişilerin de, itibarsızlaştırmaya çalışıldığını iddia etti.
"TUTUKSUZ YARGILANMAK İSTİYORUM"
Gürkan'ın konuşmalarına madenci aileleri de tepki gösterdi. İşyeri güvenliği konusunda hiçbir talebe olumsuz yanıt vermediğini kaydeden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, iki yıldır delil olmaksızın olası kasıt suçuyla yargılandığını ifade etti. Gürkan şöyle konuştu: "Hiçbir delil olmadan hakkımda ithamlar var. Benim tutukluluğumun devam etmesi artık infaza giriyor. Ben adil bir yargılama istiyorum. Hem bile bile insanları ölüme götüren birisi olacağım, hem de koşa koşa gelip Soma'ya teslim olacağım. Hukuken benim sorumluluğum olmayan konulardan yargılanıyorum. Hiçbir illiyet bağı yok. Kaza riski hiçbir zaman göze alınmaz, Ben ocakta hiçbir riski öngörmüyordum. Tutuksuz yargılanmak istiyorum"
"301 ARKADAŞIMIZIN VEBALİNİ TAŞIYORUM"
Gürkan'ın ardından savunmasını yapan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru da tutuksuz yargılanma talebi sundu. Mahkemeye savunmasını yapan İşletme Müdürü Akın Çelik de bilirkişi raporlarını eleştirdi. Çelik bilirkişilerin madende görmedikleri bölgelerle ilgili nasıl çalışma yaptığını merak ettiğini söyledi.
Madende kömür yangını olduğunu düşünmediğini ifade eden Çelik, gerçeğin bir şekilde ortaya çıkacağını dile getirdi. Çelik savunmasında mahkemede ifade veren işçilerin olay günü yaşananları sakladığını öne sürerek, şöyle konuştu: "Ben 301 arkadaşımızın vebalini taşıyorum. Burada ifade verenlerin o gün neler yaşandığını bildiğini düşünüyorum. Birinin belki kasten belki kazayla bir anda duman dolduracak şekilde o kadar kısa sürede hem de ben bu durumun rasyonel bir bilimle hukukun dışında aydınlatılabileceğini düşünüyorum."
"KEŞKE BİZ ÇIKMASAYDIK"
Hava akımının değiştirilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İşletme Müdürü Akın Çelik, "O gün başka çaremiz yoktu. Oradaki arkadaşlarımızı çıkarmanın çaresi yoktu." dedi.
Çelik ayrıca, "Aileleri anlıyorum. Onların da bizim de içimiz yandı. Böyle bir kazanın meydana gelmesine hepimiz çok üzüldük. Biz ölsek daha iyiydi. Keşke biz çıkmasaydık." dedi. İş baskısıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Çelik, "İşçilerle bir diyalog içerisinde olmamız gerekiyor. Birinin yaptığı işi mühendis beğenmemiş olabilir." diye konuştu.
Çelik ardından savunmasını yapan İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ise kendisine yöneltilen, işçileri madende çalışıyormuş gibi göstererek şahsi işlerini yaptırdığı ile ilgili iddiaları yalanladı. Kendisine yöneltilen iddialarla ilgili delil sunan Adalı, bir işçinin işe gelmediği günde başla bir işçinin onun kartını bastığını ve iki işçiyle ilgili işlem yapılmasıyla ilgili tutanağı mahkemeye sundu. İşletme Müdür Yardımcısı Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik de savunmalarını yaparak taleplerini iletti. Sonrasında tutuksuz sanıklar da taleplerini mahkemeye iletti.
Duruşma devam ediyor. CİHAN