Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçiye mezar olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağında, madeni Ciner Grubu'nun işlettiği dönemde de patlama olduğu ortaya çıktı. O dönemde çalışan sayısı az olduğu için işçiler kısa sürede tahliye edilmiş ve hayatını kaybeden olmadığı belirtildi. Ciner Grubu'nun, "Maden ocağında ileriki süreçlerde daha büyük facialar olabilir" gerekçesiyle Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ)'ne iade ettiği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TKİ'ninse buna rağmen madende hiçbir yenilik yapmadan, iş güvenliği anlamında yeni önlemler almadan, belirtilen eksiklikleri gidermeden ihalesiz bir şekilde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye verdiği iddia edildi.
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, konu hakkında yaptığı açıklamada, "Yani, 'Bu ocakta her an patlama olabilir, burada facia yaşanabilir, biz bu patlamayı yaşadık ama ucuz atlattık.' şeklinde rapor var. Orada 200 işçi çalışıyor, o patlama olduğunda. 200 işçiyi çok kolay bir şekilde tahliye ettikleri için kimsenin burnu kanamıyor ama Ciner Grubu'nun, 'Önümüzdeki süreçte daha büyük facialar olabilir.' diye raporu vardı. Bu rapora istinaden bu madeni iade etti. Buna rağmen TKİ ve bakanlık hiçbir yenilik yapmadan, orada iş güvenliği anlamında yeni önlemler almadan, belirtilen eksiklikleri gidermeden bunu ihalesiz bir şekilde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye verdi." dedi.
'MECLİS'İN BAKANLARIN DA YARGILANMASI ANLAMINDA SORUMLULUĞU VAR'
Burada siyasi bir sorumluluk olduğunu belirten Arslan, "Siyasi irade böyle bir inisiyatif kullanmamış olsa, oradaki TKİ müdürünün ya da alttaki bürokratların bunu kendi istemleriyle uygulamaları mümkün değil. İhaleyi, bir şekilde başka bir firmaya vermeleri mümkün değil. Bu siyasi bir karar, hükümet tarafından alınan bir karar, bakanlık tarafından alınan bir karar. O zaman bu eksikliklere rağmen burada bir facia yaşanıyorsa bunda tabii ki siyasilerin de sorumluğu var, bakanın da sorumluğu var. O anlamda tabii burada yine yargıdan çok siyasi idare, Meclis'in iradesi burada etkili olacak. Meclis burada, bakanların da yargılanması anlamında sorumluluğu vardır anlamında iradesini koyarsa onların da yargılanması söz konusu bu olaydan dolayı." diye konuştu.
'SOMA DAVASININ İKİNCİ DURUMASI 15 HAZİRAN PAZARTESİ BAŞLIYOR'
Baro Başkanı Arslan, Soma davasının ikinci duruşmasının 15 Haziran 2015 Pazartesi günü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde çapraz sorgu ile başlayacağını söyledi. Arslan, "Geçen duruşmalarda sadece sanıkların ifadesi alınmıştı mahkeme tarafından. Biz müdahil vekilleri olarak soru soramamıştık. Pazartesi gününden itibaren 8'i tutuklu 45 sanığın tekrar ifadelerine başvurulacak. Bu arada müdahil vekillerin ve mahkemenin sorularını cevaplandırmak durumunda kalacaklar. Pazartesi sabahtan itibaren bu süreç başlayacak. 45 sanığın bu şekilde çapraz sorgusu yapıldıktan sonra tabii davaya müdahil olan ve bugüne kadar müdahillik talepleri alınmayan kişiler yine mahkemece dinlenecek. Ondan sonra tanık ifadelerine geçilecek. Bu süreç iki hafta filan sürecek. Mahkemenin planlaması o şekilde. İki hafta sonunda bu süreç tamamlandığında tabii eksikler varsa, hala bizim göstereceğimiz veya sanıkların vekilleri tarafından gösterilecek tanıklar varsa mahkeme onları dinleyecek. Başka deliller varsa mahkemeye sunulacak, onlar toplanacak." şeklinde konuştu.
'KEŞİF İÇİN İSİMLER BİLDİRİLDİ, MAHKEME YENİ BİLİRKİŞİ HEYETİ OLUŞTURACAK'
İlk duruşmada, keşif yapılması durumunda kimlerin keşif yapılacağı konusunda bilirkişilerin tespiti için üniversitelere yazı yazılmasına karar verildiğini aktaran Ali Arslan, "Şimdi onların cevapları geldi, oralardan isimler bildirildi. Bu anlamda mahkeme, yeni bilirkişi heyetini oluşturacak ve keşif yapılmasına ya maden ocağında bizzat ya da dosya üzerinden bilirkişi raporu isteyecek ve duruşma da ertelenmiş olacak. Eğer, 'Maden ocağında keşif yapalım.' derse keşif günü belirleyecek ama maden ocağında keşif yapılmasının zor olduğunu düşünüyoruz, çünkü tahkimatların birçoğu sökülmüş durumdaydı. Mahkeme bunu durdurdu ama facianın meydana geldiği yere gitmek mümkün mü değil mi onun bakılması gerekiyor. Maden ocağına girmek mümkün değilse zaten o yangının çıktığı, patlamanın olduğu yerde keşif yapılması da mümkün olmayacak. O zaman bugüne kadar yapılan keşiflerdeki ve dosya içerisindeki delillere göre bilirkişi, dosya üzerinden bir rapor hazırlayacak. Buradaki sorumluların durumunu belirleyecek; kim ne kadar sorumludur, kamunun sorumluluğu ne kadardır. Oradaki maden sahibinin sorumluluğu, şirket müdürünün sorumluluğu ve onun altında çalışanların sorumluluğu orada tek tek tespit edilecek." dedi.
'KAMUDA ÇALIŞANLAR İÇİN DAVA AÇILMADI'
Kamuda çalışanlarla ilgili herhangi bir dava açılmadığını aktaran Arslan, "Soma'daki savcılık soruşturması halen devam ediyor. Savcılık o soruşturmayı sonuçlandırmadı, tespit etmedi SGK anlamında, Çalışma Bakanlığı anlamında, çünkü Danıştay onu bozmuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan bir yazı gelmedi daha. Olumsuz anlamda bir yazı gelirse onunla ilgili Danıştay'a başvurulması söz konusu yine. Onlar ayrı bir süreç olarak, bu davalar ayrı bir süreç olarak devam ediyor." diye konuştu. CİHAN