Solingen Katliamı’nın 'Bilge kadın Mevlude anne'si hayatını kaybetti

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ekim 30 2022
Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te beş ırkçı Alman genci tarafından kundaklanan evlerinde iki kızı, iki torunu ve bir yeğenini kaybeden Mevlüde Genç 79 yaşında hayatını kaybetti. Irkçı kundaklama sonrası nefret yerine dostluk ve barış mesajları veren Genç, Alman toplumunda büyük saygınlık kazanmıştı. Üç hafta önce memleketi Amasya’dan Solingen’deki evine dönen Mevlüde Genç, önceki akşam rahatsızlanarak Solingen’de bir hastaneye kaldırılmıştı.
Mevlüde Genç, 5 Şubat 1943’te Amasya’nın Merzifon ilçesinde dünyaya geldi. 1970’te Almanya’ya işçi olarak gelen eşi Durmuş Genç’in yanına 1975’te göç etti. Genç çifti, Solingen’de bir ev satın alarak buraya yerleşti. 29 Mayıs 1993 gecesi ev Neonazi yapılanması içinde oldukları belirlenen Felix K., Christian R., Christian B. ve Markus Gartmann adlı ırkçılar tarafından benzin dökülerek kundaklandı. Yangında Mevlüde Genç’in kızları Gülsüm İnce (28), Hatice Genç (21), torunları Hülya Genç (11), Saima Genç (5) ve yeğeni Gülistan Öztürk (12) can verdi.

Saldırıyı gerçekleştiren failler kısa süre sonra yakalanarak yargılandı. Felik K, Christian R. ve Christian B. Gençlik Yasası uyarınca en yüksek ceza olan 10’ar yıl hapse mahkum oldular. Markus Gartmann’a ise 15 yıl hapis cezası verildi. 10’ar yıl hapis cezası alan sanıklar iyi halden erken tahliye edilirken, Markus Gartmann 2005’te serbest bırakıldı.

Almanya’ya gelişlerini Mevlüde Genç, Platform Dergisi’nden Sebahattin Çelebi’ye verdiği röportajında şöyle anlatıyordu, “Bizler köy yerinden geldik yavrum, fakir memleketten geldik. İstedikki, çocuklarımızın istikbalini kurtaralım. Bir hevesle, merakla geldik. Türklerin nerde olduğunu da bilmiyorduk. Bir Türk görünce dünyalar bizim oluyordu o zamanlar. Geldiğim yerde Ankaralı bir arkadaşım vardı. Onunla 6 ay komşuluk yaptık. Ondan sonra başka yere taşındık. Çevremiz genişlemeye başladı. Türkler birbirlerini mağazalarda görüyor, tanıyordu. Yakın köylümüz vardı. 3 hane vardı bizim köyden o zamanlar. Cumartesi, pazarları toplanıyorduk. Hepimizin çocukları Türkiye’deydi. Toplanıyorduk, hep beraber ağlaşıyorduk. Çocukları bırakıp gelmek zordu. Hiç gurbete, köyden dışarı çıkmamıştık o güne kadar. Çocuklarımın 5’i Türkiye’deydi, 2’si burada dünyaya geldi. Geceleri hasretten ağlardım hep.”

Yaşadığı tarifsiz acıya rağmen kin gütmeyen Mevlüde Genç, “Çocuklarım alevler arasında can verd

Bu haberler de ilginizi çekebilir