Terör örgütü IŞİD’e, soğan yüklü TIR’lara gizleyerek patlayıcı temin etmekle suçlanan 3 sanığın davasında gerekçeli karar açıklandı. Karar, Necip Hablemitoğlu cinayeti sanıklarından Gökhan Nuri Bozkır liderliğindeki ekibin en az 4 sevkiyatı tamamladığını ortaya koydu. Isparta’daki at çiftliğinde yapılan sevkiyatın planlaması sonrasında IŞİD’e 14.5 ton patlayıcı gönderildi.

Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve geçen günlerde karara bağlanan dosyaya ilişkin 40 sayfalık gerekçeli karar önemli detaylar içeriyor. Karar, liderliğini eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu Yüzbaşı Gökhan Nuri Bozkır’ın yaptığı iddia edilen ekibin sistematik bir biçimde yasadışı silah ticareti yaptığını ortaya koyuyor. Buna göre ekip, Mayıs 2015 ile 8 Eylül 2015 arası dönemde 5 ayrı sevkiyat yaptı. Karara göre, bomba kullanımında kullanılan 14.5 ton patlayıcı ve bağlantılı ürünün sevkiyatı yapıldı.

Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre ekibin son sevkiyatı ise, gelen bir ihbar sonucu hedefine kısa bir süre kala yakalandı. 8 Eylül 2015 akşamı, Yalçın Kaya (51) yönetimindeki TIR’ı Akçakale’de durduran polis ekipleri, araçta detaylı arama yaptı. TIR’ın dorsesinin kapıları açıldığında, aracın soğan çuvalları ile dolu olduğu görüldü. Soğan çuvalları indirildikten sonra ise çarpıcı tablo ile karşılaşıldı. Araçta, bombada kullanılan 6 bin 375 kilo infilaklı fitil olduğu belirlendi.

Yürütülen soruşturma sonrası şebeke ile bağlantılı kişiler gözaltına alındı ve tutuklandı. Mahkeme, uzun süre yakalanamayan Gökhan Nuri Bozkır (49), Jandarma Okullar Komutanlığı’nda görevli Jandarma Üsteğmen Ahmet Yasin Güneş (38) ile patlayıcıların temin edildiği şirketin ortağı Mehmet Ali Günaydın’ın (43) dosyasını ayırdı. Bozkır’ın, Hablemitoğlu soruşturması kapsamında, Ukrayna’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi sonrası bu dosyada da yargılama hız kazandı.

Mahkeme yaptığı yargılama sonrası, ‘terör örgütüne silah sağlama’ suçundan Bozkır’a 21 yıl 9 ay, ekipte ikinci sıradaki ‘lider’ olarak yer alan Jandarma personeli Ahmet Yasin Güneş’e ise 15 hapis cezası verdi. Mahkeme, Günaydın hakkında ise beraat kararı verdi.

Gerekçeli karara göre, 8 Eylül akşamı yakalanan patlayıcılara ilişkin sevkiyat hazırlığı 1 ay kadar önce başladı. Sevkiyat hazırlığının başında Bozkır ve Güneş yer alsa da bu kişilerle birlikte hareket eden çok sayıda isim oldu. Hazırlık planlarının önemli bir bölümü, savunma sanayinde iş yapan Arif İzzet Sarıtaş’ın Isparta Gönen’deki at çiftliği ile Ankara’daki bir restoranda yapıldı. Bu görüşmelere, o dönem Ankara Büyükşehir Belediyesi sebze meyve halinde çalışan Mehmet Oktar ile şefi konumundaki Tahir Döner de yer aldı. Bu arada birçok sanık, 1990’lı yıllarda astsubay olarak görev yapan Oktar’ın, ‘MİT mensubu’ olarak tanıtıldığını anlattı.

Soruşturma sürecinde patlayıcının temin edildiği Trend Madencilik’i mercek altına alan ekipler, şebekenin daha önce de sevkiyat yaptığını belirledi. Yapılan incelemede şirket deposunda olması gereken 1,1 milyon metre fitil, 212 bin adet kapsül, patlayıcı yapımında kullanılan 48 bin 650 kilo amonyum nitrat ile 1 ton dinamit bulunamadı. Gerekçeli karara göre, şebekenin sevkiyatını planladığı patlayıcı miktarı 20 ton. 14.5 tonluk sevkiyat yapıldı. 5.5 tonluk son sevkiyat ise son anda Akçakale’de yakalandı.

Ancak, silah ve patlayıcı malzemenin Suriye’nin yanı sıra Libya’ya da gönderildiği anlaşıldı. Libya’ya yapılan sevkiyat ise İstanbul üzerinden yapıldı. Karara göre, ekip, patlayıcı malzemenin yanı sıra çatışmalarda caydırıcı özelliği büyük olan birtakım silahları da temin etti. Arif İzzet Sarıtaş’ın çalışanı S. Y., “Tornacıda stinger füzesinin taklidini yaptırmıştık. Tornacıyı ben tanıyordum” diye ifade verdi. Y., patronu Sarıtaş’ın, kendisine “Bu sevkiyatlar devletin işi” dediğini anlattı.

Tutuklanan TIR şoförü Yalçın Kaya’nın gerekçeli kararda yer alan ifadesinde, kendisi ile bağlantıya geçen kişinin çiftlik sahibi Arif İzzet Sarıtaş olduğunu belirterek “Isparta’dan Urfa’ya bir yük olduğunu söyledi. Götürüp götüremeyeceğimi sordu. ‘Götürürüm’ dedim. Gönen İğdecik Köyü’nde bulunan çiftlikte buluştuk. Burada kendisini binbaşı olarak tanıtan Nuri Bozkır da vardı. Kendisini ‘binbaşı Gökhan’ olarak tanıttı. Ben yükün mahiyetini sordum. Bana ‘malzeme saracağız, bu malzemeyi Şanlıurfa’ya götüreceksin; oradan bu malzeme IŞİD’e gidecek. Arkamızda Türkiye Cumhuriyeti var, korkulacak bir şey yok, şehitlerimiz için bu malzemeyi göndereceğiz” dediler. Ben de sarılacak malzemenin ne olduğunu sordum. Onlar da bana ‘kablo’ dediler. Ben de ‘arkamızda devlet var şehitlerimiz için yapılacak’ denilince nakliyeyi kabul ettim” ifadelerini kullandı.