Amerika'nın Sesi internet sitesinde yer alan ve Arzu Çakır imzası taşıyan habere göre Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu, görevlerini yerine getirirken yaptıkları açıklamalardan dolayı yargısal süreçle karşı karşıya kalan seçilmiş politikacıların "siyasi tutuklu" olarak kabul edilmesi ve serbest bırakılmasını öngören bir karar tasarısını görüşerek kabul etti.
Özellikle İspanya'daki Katalan milletvekillerine odaklanan tartışmalar, Türkiye'yi ve halen tutuklu olan ve AİHM tarafından serbest bırakılması yönünde karar alınan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı da kapsadı.
Letonyalı sosyalist milletvekili Boriss Clevics ilk imzası ile sunulan "Politikacılar, görevlerini yerine getirirken yaptıkları açıklamalar nedeniyle yargılanmalı mı?" adlı rapor ve karar tasarısı 47 ülkeden 324 üyenin bulunduğu AKPM Genel Kurulu'nda uzun süren tartışmaların ardından 28'e karşı 70 oyla kabul edildi, 12 milletvekili de çekimser kaldı. Oylamaya katılan CHP ve HDP’li üyeler "evet" , AKP, MHP ve İP’li vekiller ise "hayır" oyu kullandı.
Raporun AKPM Genel Kurulu'na sunumunda Boris Cilevics, "Türkiye ve İspanya tümüyle farklı iki ülke ama bazı ortak noktaları var. Her iki ülkede de çok sayıda siyasetçi yılardır hapis yatıyor" dedi. "Yargıya müdahale" eleştirilerine, "mahkemeler eleştiri üstü değildir" yanıtını verdi.
Katalan milletvekillerinin yargılanması ve sonunda aldıkları cezaların ise "tümüyle orantısız" olduğunu belirten Clevics, "Anayasa Mahkemesi'nin talimatlarına uymadan yasa dışı referanduma gidilmesinin yaptırıma tabi tutulamayacağını söylemiyorum. Ancak bu yöneticilerin 'ayaklanmadan' yargılanması için önemli bir unsur eksik: Şiddet. Binlerce Katalan'ın yargı kovuşturmasına uğraması da yaşayan bir demokrasiyi yansıtmıyor" dedi.
Türk vekiller bölündü
AKPM Türk heyeti Başkanı AKP'li vekil Ahmet Yıldız, "Türkiye'de insanların yalnızca Kürt olduklarını söyledikleri için yargılandıkları" ifadesine karşı çıktı. İzmir'de HDP binasına yapılan saldırıda yaşamını yitiren Deniz Poyraz'ı gündeme getiren CHP'li vekil Ünal Çeviköz de, "Siyasilerin halka açık beyanları için değil ancak, nefret söylemi ile masum insanların yaşamını yitirmesine yol açan" sözleri için yargıda hesap vermesi gerektiğini dile getirdi.
İspanyol vekillerden "yargıya müdahale" itirazı
Genel Kurul'daki görüşmelerde söz alan İspanyol milletvekilleri, "Bu raporla istenen şey inanılmaz. Politik bir meclis, yargıya talimat verecek ve politikacı kişiler ayrıcalıklı bir statü ile serbest bırakacaklar. Bu diktatörlüklerde olur ama demokrasilerde olanaksız" sözleriyle itiraz etti.
İspanyol Sosyalist Partisi (PSOE) milletvekilleri, Carles Puigdemont ve sürgündeki eski bakanlara yönelik iade kararlarının geri çekilmesi talebinin metinden çıkarılması çağrısında bulundu. İspanyol sağ partisi (PP) milletvekilleri ise İspanya'da hukuk devletinin varlığının ve yargının güçlü olduğunu, Katalan siyasetçilerin de yasal prosedürler titizlikle izlenerek yargılandığını belirterek, "Hapisteki Katalan politikacılar, siyasi tutuklu değildir" tezini savundu.
İspanya Dışişleri Bakanı Gonzalez Laya, görüşmelerden önce, "Clevics Raporu'nun Avrupa Konseyi değerleri ile uyumlu olmadığı, yargıya politik müdahale öngördüğü ve İspanya'da güçler ayrılığı olduğunu" dile getirdi.
AKPM Genel Kurulu'nda oylanan karar tüm Avrupa Konseyi üyelerini kapsıyor olsa da, yalnızca Türkiye ve İspanya'da tutuklu milletvekili olduğu için, görüşmelerde özellikle bu iki ülkeye odaklanıldı. İspanyol Dışişleri Bakanı Laya, raporda "Katalan milletvekillerinin durumunun Türkiye'deki siyasi tutuklularla eş seviyede gösterilmesine de" itiraz etti.
"Şiddet unsuru eksik"
Bağımsızlık isteyen ayrılıkçı Katalunya milletvekillerinin 2017 yılında Anayasa Mahkemesi'nin kararına aykırı referandum düzenlemelerinin ardından İspanyol hükümetinin tutumunun ön plana çıktığı raporda, Türkiye'de tutuklanan HDP'li politikacılar da yer aldı. Clevics tarafından hazırlanan raporda, Selahattin Demirtaş'ın görevi başında iken söylediği sözlerden dolayı yargılanmasının Avrupa Konseyi ve AİHM kararlarına uygun olmadığı, AİHM tarafından serbest bırakılması istendiği halde halen tutuklu kalmaya devam ettiği belirtiliyor ve bu durumda olan politikacıların "siyasi tutuklu" statüsünde kabul edilmesi ve derhal serbest bırakılması isteniyor. Türkiye'nin terörle mücadeleyle ilgili hukuksal mevzuatını gözden geçirmesi çağrısı yapılıyor.
Kararda, İspanya hükümetine, halen tutuklu bulunan bağımsızlık yanlısı Katalan milletvekillerinin "affedilmesi ya da serbest bırakılması", Carles Pugdemont gibi sürgünde olan vekillerin ise iade taleplerini geri çekmesi çağrısı yapılıyor. "Bağımsızlık yanlısı görüşlerin sadece ifade edilmesinin cezai yaptırım için bir gerekçe olmadığı", ancak "şiddet ve ayaklanma çağrısı" yapılması durumunda yasal kovuşturmanın meşru olduğu görüşleri de belirtiliyor.
Siyasetçilerin, halka açık konuşmalarında dile getirdikleri görüşlerinin "şiddet içermediği" sürece yasal kovuşturma konusu olamayacağı belirtilen raporda, Türkiye'de yargı bağımsızlığını sağlayacak adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Kürt sorununa ilişkin açıklamada bulunan seçilmişlerin "sistematik olarak" yargı karşısına çıkartılmasına da son verilmesi gerektiği kaydediliyor.