Kısa Dalga Podcast’te Ahmet Orhan’ın sorularını yanıtlayan Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, son romanı Veba Geceleri’nin tam ‘korona’ günlerinde yayınlanmasındaki mistisizmi, önceki romanlarıyla benzerlik ve farklarını, yazmayı tasarladığı yeni romanını, Türkiye’de yaşamayı ve siyaset üzerine düşüncelerini anlattı.
'Veba Geceleri’ kitabına gelen eleştirileri de değerlendiren Pamuk, Türkiye'deki demokrasi ve ifade hürriyeti anlayışına ağır eleştiriler yöneltti. "Düşünce özgürlüğü yoksa gene çaresiz kalıyorsun ona dokunma, buna dokunma, onun adını anma, bunun adını anma. Reis'in adını anma. Ama bir şeyler söylemeye çalışıyoruz ama sınırlı bir söyleme" diyerek tepkisini gösterdi.
"SİYASİ LAF EDENİ SOKAKTA DÖVÜYORLAR"
Pamuk, Türkiye'deki tabloyu anlattığı sözlerinde şöyle konuştu:
"Gazeteciler sorduğu için konuşuyorum, Ben siyasi konuşmaya yapmaya meraklı değilim.
Siyaset sorana düşünce özgürlüğü yok diyorum. Artık düşünce özgürlüğü yok dedikten sonra akrobatik hareketlerle bir iki siyasi laf da ediyoruz ama ondan sonra da saldırıları bekliyoruz.
Siyasi laf edenleri sokakta dövüyorlar, parmaklarını kırıyorlar, tehditler ediyorlar, mafya karışıyor işin içine."