Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden 7 Kasım’da tahliye edilen Hüseyin Aydın, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlatarak, yönetimin keyfi uygulamalarda bulunduğunu belirtti.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, cezaevinde sağlık hakkı ihlallerini sıralayan Aydın, şunları söyledi: “Hasta tutuklular muayene olmak için veya sürekli kullandıkları ilaçları yeniden yazdırmak için revire çıktıklarında, revir doktoru, tutukluların belirttiği ilaçlar (sürekli kullandıkları) dışında kimi zaman keyfi bir şekilde ilaç yazıyor. Aynı zamanda bu ilaçları tutukluyu muayene etmeden yazıyor. Yine tutukluların hastane sevkini de yapmıyor. Hastaneye sevkini yapmadığı gibi, dalga geçer gibi ‘benden daha iyisin, uyu geçer’ diye ifadeler kullanmakta. Diyabet hastası olan bir tutuklunun diyet yemekleri verilmiyor. Bundan kaynaklı hasta arkadaşların durumu kötüleşiyor. Ben 2 defa Adalet Bakanlığı’na, bir kez de Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne dilekçe yolladım ve suç duyurusunda bulundum.”
GÜNDE BİR BUÇUK SAAT HAVALANDIRMA
Tutuklulara keyfi disiplin cezalarının verildiğini aktaran Aydın, “Siyasi tutukluların kaldığı koğuşların arasına adli tutuklular yerleştiriliyor. Cezaevinin yapısı 3 katlı, her katta 6 hücre var, yani herkes tek kalıyor. Günde 22 buçuk saat içeride, 1 buçuk saat havalandırmaya çıkarılıyorlar. Bu uygulama ceza almış ya da henüz almamış tutuklu arkadaşlara da uygulanıyor. Burada da bir keyfilik söz konusu. Çünkü yasalarda böyle değil. 1 buçuk saat tek havalandırmaya izin veriliyor. Gerekçesi ise cezaevi yapısı öyleymiş” diye anlattı.
KARGOLAR VERİLMİYOR: KANTİNDE VAR
Cezaevi kantininde ürünlerin yüksek fiyatlarla satıldığını belirten Aydın, ürün çeşidinin az olduğunu ve listelere yazılanların haftalarca getirilmediğini ifade etti. Aydın, ailelerin gönderdiği kargoların kendilerine “kantinde var” gerekçesiyle verilmediğini belirterek, “Aile tarafından gönderilen banyo havlusu, yüz havlusu ve iç çamaşırlar bize verilmiyordu. Gerekçe olarak ta kantinde satılması gösteriliyordu. Ancak kantin oldukça pahalı satıyor. Üstelik kalitesiz, sahte ürünler satılıyor. Bu da insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Oysa cezaevi tüzüğüne göre, cezaevi dışından görüşçünün elden ya da kargo yoluyla ürün göndermesinin, eksikleri gidermesinin önünde bir engel yok. Ancak bu eşyalar keyfi olarak verilmemekte, kantinden alınması söylenmektedir” şeklinde konuştu.
FAHİŞ ELEKTRİK FATURALARI
Tutuklulara “sanayi tipi” fiyatlandırmayla fahiş elektrik faturalarının kesildiğini söyleyen Aydın, “Normalde ev saati olarak yapılsa, çok az ücret verilecek. Sanayi saat uygulaması olduğundan, her bir voltajda 5 TL’nin üzerinde ücret gitmekte. Ayda bir ketil, televizyon kullanan 100 TL ile 120 TL elektrik faturası ödüyor” dedi.
SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILIYOR
Yaşanan sorunlar için cezaevi müdürüyle yapılmak istenen görüşlere başgardiyanın geldiğini dile getiren Aydın, sorunların çözümsüz bırakıldığını belirtti.