EDİRNE (CİHAN)- Büyük Sinagog'un açılış törenine alınmayan Edirne basını, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün akreditasyon uygulamasını protesto etmek amacıyla açılış günü ortak bir manşetle çıkacak. Sinagog, 26 Mart'ta açılacak.
Bir dönem 20 binden fazla Yahudi'nin yaşadığı Edirne bu cemaate ait 13 civarında farklı büyüklüklerde sinagog bulunuyordu. Ancak Edirne'de 1903 yılında meydana gelen büyük yangında birçok yapıyla birlikte sinagoglar da yok oldu. Bunun üzerine dönemin padişahı tarafından çıkarılan bir fermanla 1906 yılında Edirne'deki Yahudi cemaati için Avrupa'nın ikinci büyük sinagogu inşa edildi.
Ancak daha sonraki yıllarda meydana gelen Birinci Dünya Savaşı ve Balkan Savaşları'nın ardından Yahudiler Edirne'yi terk etti. Asırlarca Osmanlı hakimiyeti altında Edirne'de huzur ve güven içerisinde yaşayan Yahudilerin şehri terk etmesi sonucu buradaki sinagog sahipsiz kaldı. Zaman içerisinde bakımsızlıktan harabeye dönen Sinagog, daha fazla dayanamayarak yıkıldı.
Edirne'nin tek kalan Sinagogunun ayağa kaldırılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında restorasyon çalışması başlatıldı.
5.7 milyon TL harcanarak aslına uygun olarak restore edilen sinagog 26 Mart Perşembe günü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve çok sayıda Yahudi cemaati temsilcilerinin de katılımıyla hizmete açılacak.
Çok sayıda yerli ve yabancı medya kuruluşunun takip edeceği açılışın akreditasyonu Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Yer darlığı gerekçe gösterilerek Edirne basınının töreni takip etmesine izin verilmedi. Vakıflar Genel Müdürlüğünün bu kararı ilde görev yapan basın mensupları tarafından protesto edildi.
Edirne, Trakya, Balkan ve Güneydoğu Doğu Avrupa Gazeteciler Derneği'ne üye çok sayıda gazeteci belediye önünde bir araya gelerek, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü önüne kadar yürüdü. Bölge Müdürlüğü önüne üzerinde 'Kınıyoruz' yazısı bulunan siyah çelenk bırakan gazeteciler adına basın açıklaması yapan Hudut Gazetesi Muhabiri Sevcan Kalıpçinden, sinagogdaki törene yerel basının alınmamasını basın özgürlüğüne yeni bir kısıtlama olarak değerlendirdiklerini söyledi. Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında Türkiye'nin yerinin 154. sırada olduğunu ifade eden Kalıpçinden, "Ülkemizde basına yönelik baskılar ortadayken ve de çok sayıda gazeteci cezaevindeyken bu olumsuzluğun Edirne'ye uzanmasını ibretle görüyoruz. Yerel basın bulunduğu merkezde yaşayanların gözü, kulağıdır. Yerel basında görev yapanların birçoğu yaygın basında daha önce görev almış ve sürekli basın kartı sahibidir. Çok sayıda sarı kartlı gazeteci yerel basında görev yapmaktadır. Yer darlığı bahane edilerek getirilen yasak kabul edilir bir uygulama değildir. Çare bulunacağına yasakçı zihniyetin uygulanması düşündürücüdür." dedi.
Haberin ajanslardan alınması önerisini şiddetle reddettiklerini vurgulayan Kalıpçinden, "Biz tek bir yerden yapılan haberler yerine çeşitlilik ve yorum özgürlüğüne dayalı olarak yayın yapanbir çok basın organının, haberi kendi bakış açısından yapması ve fotoğraflamasına imkan verilmesinden yana olduğumuzun altını çiziyoruz. Ülkemizde demokrasinin gelişiminde en önemli ve vazgeçilmez unsurlarından olan basının, yerel yasakla engellenmesini ve bu kararda etkili olanları kınıyoruz." açıklamasında bulundu. CİHAN