Ahmet Nurettin Çelik isimli kurucu, 250 kişiden 5 milyon TL toplarken Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun takibine takıldı. 

Kendini 'kaz sevdalısı' akademisyen olarak tanıtan Çelik, "Kaz çiftliği kuracağım" diyerek sosyal medya hesapları üzerinden 6 ayda 4.9 milyon TL topladı. İlk etapta 1.000 kişiden 20 milyon TL toplama hedefiyle yola çıkan Çelik'in kanunsuz şekilde elde ettiği paralar Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun takibine takıldı. Ardından devreye Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) girdi. Doğal Kaz Ördek Yetiştiriciliği Entegre Sanayi Ticaret A.Ş. olarak kurulan firmanın hesapları donduruldu. SPK, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kırşehir'de Doğal Kaz Ördek Yetiştiriciliği Entegre Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'ni kuran, kaz çiftliği sahibi Ahmet Nurettin Çelik, Youtube kanalındaki videolarında, kaz eti üretimi ve entegre tesisi kurmak için sermaye ve ortaklığa ihtiyacı olduğunu söyledi. Çelik, bin kişiden 20'şer bin lira toplayıp, dünyanın en büyük kaz eti üretim tesisini kurmayı hedeflediğini belirtti. Bu videoları inceleyerek araştırma başlatan SPK, Çelik'in kendisine inanan 245 kişiden 20'şer bin lira olmak üzere toplam 5 milyon liraya yakın para topladığını saptadı. Çelik'in, söz konusu tesisi kurmak için değeri 600 bin lira gösterilen arsa aldığı; ancak buranın imara açık olmadığı da ileri sürüldü. 

Topladığı para ile Çin'e gittiği, eğlencelere katıldığı ileri sürülen Çelik'in, Çiftlikbank benzeri bir yapılanmaya gittiği iddia edildi. Çelik'in, kar paylı tesiste 3 yıl boyunca üyelerine kar dağıtmayacağını söylediği de belirlendi.

Bunun üzerine yatırımcıların hak ve menfaatlerini korumak amacıyla harekete geçen SPK, Sermaye Piyasası Kanunu'nun (SPK) 4'üncü maddesi kapsamında, söz konusu şirketin sermayesini temsil eden payların usulsüz halka arz edildiği gerekçesiyle şirket ve yöneticilerinin tüm hesaplarına tedbir konulması için mahkemeye başvurdu. Ancak Kırşehir 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi, SPK'nın talebinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1'inci maddesine göre uyuşmazlık konusu olmadığına hükmederek, tedbir talebinin reddine karar verdi.

SPK ise mahkemenin kararına itiraz ederek İstinaf Mahkemesi'ne başvurdu. İstinaf dilekçesinde söz konusu şirketin 6 Şubat 2019 tarihinde 80 bin lira olan sermayesinin sermaye artırımları ile birlikte 2 Mayıs 2019'da önce 1 milyon 720 bin lira, ardından 24 Temmuz 2019 tarihinde 5 milyon 580 bin liraya yükseldiğine dikkat çekildi. Bu süreçte 86 kişiye pay satışının yapıldığının belirlendiği belirtildi. SPK'nın 109'uncu maddesinde yer alan 'usulsüz halka arz ve izinsiz sermaye piyasası faaliyeti’ suçunun oluşmasına rağmen, mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğu ifade edilerek, kararın bozulup ilgili şirket ve kişilerin tüm banka hesaplarına haciz ve tedbir konulması talep edildi.

 

Ahmet Nurettin Çelik ise suçlamayı kabul etmedi. Çelik, yaklaşık 7 yıldır kaz yetiştiriciliği işiyle uğraştığını, işten öğrendiği tecrübeleri Youtube kanalında kaz üreticileri ile paylaştığını, il il gezerek seminerler verdiğini ileri sürdü. Çelik, kaz üreticilerinin en büyük probleminin ürettikleri kazları pazarlayamadıklarını tespit ettiğini, üreticiler ve kaz üretmek isteyenlerle beraber kaz entegre tesisi kurmak için anonim şirketi kurduğunu anlattı. Çelik, bin kişiden 20 bin lira toplayarak bu tesisi kurma hedefiyle yola çıktığını belirterek, "Youtube kanalında yaptığım yayınlarda firma ortaklarını artırmak için çağrıda bulundum. 245 şirket ortağına ulaşınca SPK, usulsüz halka arz gerekçesiyle hesaplara ihtiyati tedbir konulması için başvurdu. Mahkeme, suç unsuruna rastlanmadığına hükmederek ret kararı verdi" dedi.

Çelik, şirketi kurunca SPK’ya bilgi vermeleri gerektiğini bilmediğini ileri sürerek, "Tek hatamız bizim SPK'ya 500 ortaktan sonra başvuracağımızı zannediyorduk, meğer ilk günden bunu bildirmemiz gerekiyormuş. Bunu yeni öğrendik, bu bilgiyi maalesef kimse bize vermedi. Biz 500'üncü üyemizi bekliyorduk ki 245'te SPK dedi ki 'bize neden haber vermediniz? Bu usulsüz halka arz olduğu için suç teşkil ediyormuş, biz de şu anda SPK’ya avukatlarımız yoluyla da başvuru yapıp, durumu anlatıp, SPK ile ilgili bu usulsüzlüğü düzeltmeye çalışıyoruz. Topladığımız tüm para hesaplarda duruyor. Eksik olan bölüm ile de arsa aldık. Hakkımızda 'Kazbank' yalanını uydurdular. Biz, dolandırıcılıkla, üçkağıtçılıkla, 'parayı götürdü, kaçırdı' diye suçlanmıyoruz. Bizim 245 tane ortağımız bize desteğini sürdürüyor" diye konuştu.