Habertürk Gazetesi'nden Veli Sarıboğa'nın haberine göre, şikâyetçi Savcı Yavuz Beyaztaş’ın anlatımına göre olay şöyle gelişti; Zeren, yol hakkı Beyaztaş’ta olmasına rağmen otomobiliyle savcının aracını sıkıştırdı. Ardından önüne geçip fren yaparak aracını durdurdu.
Savcı Beyaztaş aracından indiği sırada sanık kapıyı açıp, elindeki beyaz renkli silahın mekanizmasını çekerek dolduruş yaptı. Bunu gören Beyaztaş kimliğini gösterip savcı olduğunu söyledi. Zeren ise araçtan inmekten vazgeçip kaçtı. Bir süre aracı takip eden Savcı, 155’i arayıp şikâyette bulundu.
Gözaltına alınan Murat Zeren’in evinde ve otomobilinde mahkeme kararıyla arama yapıldı. Otomobilinde kurusıkı tabanca bulundu.
‘KİMİNLE UĞRAŞTIĞINI BİLİYOR MUSUN?’
Suçlamaları kabul etmeyen Murat Zeren ise, olayı şöyle anlattı: “Önümde çok yavaş seyrediyordu. Sollamak istedim, yol vermedi. Ben de hızlandım önüne geçtim. Bekle işareti yaptı, durdum. ‘Ben cumhuriyet savcısıyım, kiminle uğraştığını biliyor musun’ dedi. Ben de ‘Vatandaşım’ dedim. ‘İleride bekle ifadeni alacağım, hakkında işlem yapacağım’ dedi. Evime gittim. Kesinlikle silah çekmedim, tehdit etmedim...”
Zeren, 7 Haziran’da ‘silahla tehdit’ suçundan tutuklandı. Avukatı Funda Sadıkahmet Alp, müvekkilinin tehdit içeren söz söylemediğini, silah göstermediğini belirterek tutuklamaya itiraz etti. Alp’in “sadece adli para cezası gerektiren ve hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez” diyerek yaptığı 10 tahliye talebi de reddedildi.