Bursa İl
Sağlık Müdürlüğü İletişim Merkezi Sorumlu Müdürü Dr. Halenur Alkoçlar, sigaranın 4 bin toksit madde içerdiğini, bunlar arasında 'Radon, Nikotin, DDT (böcek öldürüü
zehir), Bütan, Toluen (tiner) gibi öldürücü maddelerin de yer aldığını kaydetti. Dr. Alkoçlar; "Sigara nedeniyle dünyada her yıl milyonlarca insans hayatını kaybediyor. Sigara içindeki öldürücü zehirler insanın kanını donduruyor. Bunlardan bazıları şunları:
Nikotin: Bağımlılık yapar,
kalp ve
damarları bozar.
Karbon monoksit: (egsoz gazı) Kanda oksijenin yerini alır. Bu nedenle zihinsel ve bedensel yorgunluk yapar.
Arsenik:
Fare zehiri,
kanserojendir. Hidrojen
siyanür: Gaz odaları zehiri. DDT:
Böcek öldürücü zehirdir, kanserojendir. Benzen: Kanserojendir. Vinil klorür: Kanserojendir. Krom-Nikel: Kanserojendir. Polonium: Kanserojendir. Radon: Radyasyon Metanol,
füze yakıtı. Toluen: Tiner. Kadmiyum: Akü metali. Bütan: Tüp gaz. Aseton: Oje çözücü. Naftalin: Güve kovucu. Amonyak: Tuvalet temizleyici. Sonuçta ciğerlerimizde oluşan ise katrandır. Tüm bu maddelerin sigara içinde bulunduğu ve verdikleri zararlar bilindiği halde niçin sigara hala bu kadar yaygın olarak kullanılmaktadır? Sigaranın içinde bulunan nikotin
bağımlılık oluşturan bir maddedir. Nikotin;
kokain ya da amfetamin kadar güçlü bir uyarıcı maddedir. Sigara tiryakisine sürekli sigara içme isteği veren şey de 'Nikotin' denilen bu maddedir. Nikotin; sigara içen kişiyi uyarır. Sigara içmeye başladıktan sonra kişide; kalp çarpıntısı olur,
tansiyonu yükselir, nefes alış verişi hızlanır." diye konuştu.
HER NEFES SİGARA 100 BİN BEYİN HÜCRESİ ÖLDÜRÜYOR
Sigaradan kaynaklanan bu etkilerin 20 dakika içinde kaybolduğunu ve tiryakinin yeni bir sigara yaktığını anlatan Dr. Alkoçlar, sigara kullanan herkesin nikotin ihtiyacı duymaya başladığını kaydetti. Sigarada bulunan karbon monoksitin de kısa bir süre için gerilimi, kızgınlığı bastırmasının yanısıra kişiyi sersemleştirici etkisi olduğunu belirten Dr. Alkoçlar, her nefes sigaranın yaklaşık 100 bin
beyin hücresini öldürdüğünü açıkladı.
Sigara içmeye devam eden kişinin zaman içinde reflekslerinin kaybolduğuna dikkat çeken Dr. Alkoçlar şöyle devam etti; "Sigara bütün damarlarımızı ve kanımızın yapısını etkiler. Tüm damarlarımızda daralma ve tıkanmalar meydana gelir. Eller ve bacaklara yeterli kan ulaşamadığından eller ve ayaklar soğur.Kramplar , zamanla gangrenler meydana gelebilir. Bu durumda kol ve bacakların kesilmesine kadar giden sonuçlar ortaya çıkabilir. Sigaranın içindeki
karbonmonoksit kandaki oksijeni yok eder. Buna bağlı olarak damarlarda kolesterol depolanır. Kandaki zararlı kolesterol yükselir. Damar duvarlarında (arteriosklerotik plak) yapısal değişiklikler meydana gelir. Yüksek tansiyon riski artar. Vücudun diğer damarlarında olduğu gibi kalbin kanlanmasını sağlayan koroner damarlarda da daralmalar ve yapısal değişiklikler meydana gelir. Kadında ve erkekte
kısırlık riskine yol açar. Cinsel istekte azalmaya neden olur. Cinsel organlarda görülen kanser riskini arttırır. İdrar kesesinde görülen kanser riskini arttırır.
Böbrek kanseri riskini arttırır. Erkeklerde
prostat kanseri riskini arttırır. Sigara içen gebelerde düşük yapma riski fazladır,
erken doğumlar görülebilir. Doğan bebekler düşük doğum ağırlıklıdır. Her gün 3 bin çocuk ve gencimiz (11-19 yaşlar arası) sigaraya başlamaktadır. İstatistikler bu çocuklarımızın 1/3 ünün sigaranın sebep olduğu çeşitli hastalıklardan erken yaşlarda öleceklerini bildirmektedir. Açıkçası bugün bin çocuk ve gencimizi göz göre göre
ölüme mahkum ediyoruz. Sigara kullanmaya ne kadar erken başlanırsa, günde içtiği sigara sayısına da bağlı olarak ölüm o kadar daha erken olmaktadır. Sigara kullanımını önlemek için; çocukların sigaranın etkileri ve zararları konusunda eğitilmeleri sağlanmalıdır. Görsel ve yazılı medyada sigara kullanımına
model olabilecek özendirici şeylere yer verilmemelidir. Örnek alınan
toplum önderlerinin özendirici tarzda toplum önünde sigara kullanmaları önlenmelidir."
CİHAN