İZMİR (CİHAN)- Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü ve Şifa Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen "Uygulamalı Radyofarmasi" kursunda radyofarmasi laboratuvarında uyulması gereken kurallar, moleküler görüntüleme, radyonüklid terapi ve radyasyon güvenliği konuları anlatıldı.
Başta kanser olmak üzere radyoaktif ilaçların kullanıldığı teşhis ve tedavi süreçlerinde görev alan sağlık personeline, uygulamalı radyofarmasi eğitimi verildi. TÜBİTAK destekli kursa, Türkiye'nin birçok bölgesinden katılım oldu. 28 Şubat–2 Mart 2015 arasındaki kursta, nükleer tıp bölümlerinde görüntüleme ve tedavi amacıyla hastalara verilmekte olan radyofarmasötiklerin hazırlanmasından sorumlu sıcak laboratuvarlarda çalışan personele uyulması gereken kurallar, temel bilgiler, moleküler görüntüleme, radyonüklid terapi ve radyasyon güvenliği konularında bilgi verildi. Kursun koordinatörü, EÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Ünak, konunun aynı zamanda hasta güvenliğiyle çok yakından ilgili olduğunu belirterek, "Kursla sağlık kuruluşlarında radyofarmasötik alanında çalışanlar ve radyofarmasötik endüstrisinde çalışanlar olmak üzere iki ana grubun eğitimini amaçlıyoruz. Kurs, büyük ölçüde sıcak oda çalışanlarını ilgilendiriyor. Sıcak oda diyoruz, çünkü bunun içinde açık radyoaktivitenin olduğu işlemler yapılıyor. Sıcak odada sadece kanserle ilgili tetkikler yapılmıyor, aynı zamanda kalp damar hastalıkları ile ilgili tetkikler, enfeksiyon hastalıkları, alzheimer gibi beyin hastalıkları ile ilgili çalışmalar da yapılabiliyor. Radyoaktiviteden söz ettiğimiz için de bu odaya girecek olanlara, uluslararası standartların öğretilmesi büyük önem taşıyor." diye konuştu.
'TETKİKTE RADYOAKTİF MOLEKÜLLERİN ROLÜ ARTIYOR'
Kurs eğitmenleri arasında yer alan Prof. Dr. Kutlan Özker ise ABD'de radyoaktif moleküllerle ilgili araştırmalara imza atan bir isim olarak tanınıyor. Prof. Dr. Özker, radyoaktif moleküllerin özellikle kanser tetkikinde giderek daha önemli hale geldiğini söyledi. Emekli olmadan önceki son araştırmalarının bu konu üzerine olduğunu belirten Özker, "Kanser derken aslında birçok farklı kanser türünden söz ediyoruz. Araştırmak istediğimiz kanser türüne ait hücrelere giden spesifik radyoaktif moleküller üzerine çalıştık. Akıllı molekül diyebileceğimiz öyle bir radyoaktif molekül yapıyorsunuz ki bu molekül öyle her kansere değil, mesela meme kanserine gidiyor veya beyin tümörlerine gidiyor. Bu yeni bir teknoloji, buna reseptör bazlı moleküller diyoruz. Bu araştırmaların, önümüzdeki yıllarda tedavi açısından büyük bir önemi olacak." diye konuştu.
Üç günlük kurs, başarılı olan katılımcılara belge verilmesiyle son buldu. CİHAN