'Şeytan kendi partilerine yardım etse, onu melek gibi görerek...'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Şubat 9 2017
Samanyoluhaber.com yazarı Ebu Abdurrahman, Bediüzzaman Said Nursi'nin yaşadıklarından örneklerle siyaset ölçüsünü yazdı. Dinin siyasete alet edilmesinin ne denli kötü bir şey olduğunu 'Şeytan kendi partilerine yardım etse, onu melek gibi görerek rahmet okurlar.' diyerek anlattı.
Sünuhat isimli eserinde Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Rüyada Bir Hitabe” başlığı bölümde diyor ki: “1335 (1919) senesi Eylül'ünde, zamanın hâdiselerinin verdiği ümitsizlikle şiddetle muzdariptim. Şu yoğun karanlıklar içinde bir NUR arıyordum. Mânen rüya olan yakazada (uyanık iken) bulamadım. Hakikaten yakaza olan sâdık rüyada bir ZİYA  gördüm. Tafsilatını terkederek, yalnız bana söylettirilmiş noktaları kaydedeceğim. Şöyle ki: Bir Cuma gecesinde uyku ile misâl âlemine girdim. Biri geldi dedi: “İslâmın mukadderâtı için teşekkül eden muhteşem bir meclis, seni istiyor.” 

Gittim gördüm ki, nûrânî, emsâlini dünyadan görmediğim, selef-i sâlihinden (geçmiş sâlih büyüklerimizden) ve âsârın meb’uslarından (her asırda gönderilen müceddilerinden) her asrın mebusları içinde bulunan bir meclis gördüm. 

Hicap edip, kapıda durdum. 

Onlardan bir zât dedi ki: “Ey felâket, helâket asrının adamı! Senin de re’yin var, fikrini beyan et!.”
..........

“Baktım Meclis istihsan etti. Heyecanımdan uyandım. Terli, elpençe yatakta oturmuş kendimi buldum. O gece böyle geçti… 

Aynı gün tamamen ümit dolu olarak başka ve dünyevî bir meclise gittim. 

Dünyevîler dediler: ‘Neden geldin geleli, siyasete karışmıyorsun?’  

Dedim: ‘Eûzü billâhi mine’ş-şeytanı ve’s-siyâseti’ (Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım. Evet, İstanbul siyaseti İspanyol nezlesi gibi bulaşıcı bir hastalıktır. Fikri hezeyanlaştırır. Biz, bizzat hareket sahibi değiliz. Bilvasıta hareket ediyoruz... Avrupa  üflüyor, biz burada oynuyoruz. O, uyutarak telkin eder. Biz kendimizden hayâl edip sağır olmuş gibi tahribimizde, telkin edilen şeyleri icrâ ederiz. 

“Madem ki, menbâ Avrupa’dadır. Gelen cereyan, ya menfi veya müsbettir. Menfiye kapılan harf gibi (kendisinin delâlet ettiği bir mâna yoktur, sadece başkasın

Bu haberler de ilginizi çekebilir