Şevki kıran dördüncü engel

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Aralık 11 2017
''Kim daha iyi ameller yapacak diye imtihan için içimize yerleştirilmiş bazı duyguların esiri olabiliriz. Hatta muzır madenler gibi iç âleminizde kaynayan zararlı patlamaların önünü alamayız.''
Abdullah Aymaz / samanyoluhaber.com
Şevki kıran dördüncü engel

İşârâtü’l-İ’caz tefsirinde “Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takva mertebesine vâsıl olasınız.” (Bakara Suresi, 2/21) âyetinde Üstad Hazretleri ibadet konusunu ele alırken, ibadetin, dünya ve âhiret saadetlerine ve bunlarla ilgili işleri tanzime vesile ve sebep oluşunu izahta birinci maddede  özetle şöyle diyor:

“İnsan, bütün hayvanlardan seçkin ve müstesnâ olarak, acîp ve lâtif bir mizaçla yaratılmıştır. O yaratılış yüzünden, insanda çeşit çeşit meyiller ve arzular meydana gelmiştir. Mesela, insan herşeyin en seçkinini, insana lâyık olanlarını ister, en güzel şeylere meyleder, ziynetli şeyleri arzu eder insanlığa lâyık bir geçim ve şerefle yaşamak ister. Şu meyillerin gereği olarak, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlarını istediği gibi güzel bir şekilde elde etmek için çok sanatlara ihtiyacı vardır. (Hem terzi, hem berber, hem doktor, hem mühendis, hem fırıncı, hem eczacı olmak gibi…) Tek başına o sanatlara vukufu ve onlarda mahareti olmadığından onları bilen diğer insanlarla ortak çalışmaya mecbur olur ki, her birisi çalışmalarının semeresi ile, arkadaşına mübadele (değiştirme) suretiyle yardımda bulunsan ve bu sayede ihtiyaçlarını seviyelerine göre temin edebilsinler. Fakat insandaki şehevî, gazabî ve aklî kuvve  Cenab-ı Hak tarafından sınırlandırılmadığından (insanlar akıl, zeka, güç, kuvvet yönünden  farklı farklı olduklarından) ve insanın iradesiyle terakkisini temin etmek için bu kuvve ve güçler serbest bırakıldığından, muamelelerde zulüm ve tecavüzler meydana gelir (güçlüler zayıfları ezer, haklarını ellerinden alır, kurnazlar ve cerbezeler diğerlerini kandırıp haksızlıklara sürüklerler). İşte bu adaletsizlik ve tecavüzleri önlemek için insan toplumu, adâlete muhtaçtır. Lâkin her ferdin aklı adâlete idrakten âciz  olduğundan, küllî bir akla ihtiyaç vardır ki, fertler o küllî akıldan istifade etsi

Bu haberler de ilginizi çekebilir