Sert mi oldu? bayramınızı tebrik ederek bitirecektim yazıyı…

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazartesi, Temmuz 4 2016
Yeni Hayat Gazetesi Yazarı Ahmet Turan Alkan sert bir bayram tebriki yazısı kaleme aldı. İşte o yazı...
Sert mi oldu? bayramınızı tebrik ederek bitirecektim yazıyı…
Laikçi arkadaşlar bu hususu pek bilmezler; IŞİD’in eleman toplamak ve militanlarını (mücahid oluyor bittabii) ölmeye-öldürmeye sevketmek için kullandığı dil, ‘Din dili’dir, daha açığı buz gibi İslâmi argümanlardır. 

“Bu kadarını ben de biliyordum!” demezden önce hatırınızda bulunsun: 

Ağzı laf yapar zeki bir IŞİD yanlısı fakihle, diyelim ki Diyanet’in en ehil âlimi masaya oturup “IŞİD şeytâni midir, rahmâni midir?” diye münakaşa tutuşsalar, dinleyen üçüncü şahısların aklı karışır, kime hak vereceklerini bilemezler. 

İki Müslüman’ın muarazası belki de bu yüzden genellikle tekfir ithamıyla sonuçlanıyor.

Bunu anlatmak kolay değil; yanlış anlaşılma riskini boşvererek denemeliyiz ama: 

Duruş yerinizi, bakış açınızı ve niyetinizi biraz değiştirirseniz, aynı olgu üzerinde ve üstelik aynı ‘nass’lara yaslanarak farklı hükümler çıkarabilirsiniz. 

‘Din dili’ böyle bir şey. Bunun en sarih örneklerini bazı Şeyhülislam fetvalarında bulabiliyoruz ki özelliği şudur: 

Soruyu doğru sormayı becerebilirseniz, fetva makamından arzulanan cevabı almanız kolaylaşır. 

“Kardeşimi öldürebilir miyim hocaefendi?” diye sual olmaz; 

“Bu çocuk kamu güvenliğini tehdit ediyor, üstelik terörist midir nedir, naapim bunu ben?” diye yazarsanız, hocam âriftir, “Katli vâciptir!” cevabını geciktirmez. 

Daha komik bir örnek isteyen II. Abdülhamid’in hal’ fetvasına göz atsın. 

Gerekçelerden ilki ‘Buharî Şerif’ yapraklarını hamam külhanında yaktırmaktır ki ne zaman hatırlasam gülesim tutar. 

O yüzden buyrulmuştur ki, soru sormak, cevap vermekten daha büyük ustalık ister. 

Aklınızda olsun, bizim övülesi medeniyyet ve geleneğimiz mazrufunda böyle sevimsiz mektuplar da var.

Bu haberler de ilginizi çekebilir