Tayin, terfi ve sürgünler bu puanlamaya göre yapılacak. Performans sisteminin tasfiye için ‘yasal kılıfa’ dönüşeceği belirtiliyor. İktidara yakın memurlar performansları yüksek gösterilerek terfi ettirilirken, muhalif isimler düşük puanla sürgün edilecek. Üç değerlendirme döneminin ikisinde performansı D olan memurun bir başka gönderilmesi mümkün olacak.

Kamudaki iktidar yanlısı kadrolaşma nedeniyle özel olarak seçilen yöneticiler, siyasi saik baskı ve yönlendirmelerle memurları fişleyip kötü performans puanlarıyla önlerini kesebilecek. Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe, mevcut yöneticilerin kendilerine yakın gördüğü memurlara yüksek puan vereceğini, istemediklerini ise uzaklaştıracağını ifade etti.

İktidar, 3 milyon memuru ilgilendiren yeni bir düzenlemeye hazırlanıyor. Kamudaki memur ve sözleşmeli personelinin performansını ölçmeyi amaçlayan Kamu Personelinin Başarılarının Değerlendirilmesine İlişkin Genel Yönetmelik Taslağı hazırlandı. Tasarıyla kamu personeline A ile D arasında puan verilecek. Tayin, terfi ve sürgünler bu puanlamaya göre yapılacak. Sendikalara göre performans sistemi uygulamada iktidara yakın memurlar için torpile, iktidara yakın durmayanlar için sürgüne dönüşecek.

İktidara yakın memurlar performansları yüksek gösterilerek terfi ettirilirken, muhalif görülen isimler düşük puanla sürgün edilecek. Tayin, terfi ve sürgünler performans kılıfıyla yapılacağı için yargı aşamasında memurun uğradığı haksızlığı gidermesi zorlaşacak. Sözleşmeli personel için ise mevcut mevzuatta yer alan, ancak uygulanmayan yaptırımlar işlerlik kazanacak. Böylece sözleşmelinin performansına göre görevine son verilmesi mümkün olacak. Üç değerlendirme döneminin ikisinde D alan sözleşmeli personelle altı ay daha denenmek üzere yeni bir sözleşme yapılacak. Bu süre sonunda da performansı D olan memurların görevlerine son verilecek. Yeni düzenlemeye sendikalar tepkili. Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, “Memurun iş güvencesini kaldıramayanlar şimdi de performansa sarılmış görünmekte. Hukukun arkasından dolanmak amaçlanmakta. Yönetici atamada torpilin zirve yaptığı günümüzde adil bir performans hayal bile edilemez” dedi.

Performans sistemi iddiasıyla getirilmek istenen düzenleme, memurlar arasında yeni bir tartışma başlattı. Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanan ve sendikaların görüşüne sunulan yönetmelik taslağı devlet memurları ve sözleşmelilerle KİT kapsamındaki sözleşmeli personeli kapsayacak. 4 B sözleşmeli personel ile 4 C geçici personel ise kapsam dışı tutuldu. Yöneticiler ve diğer personel ise ayrı ayrı değerlendirilecek.

Memurların performans değerlendirmesini en yakın amiri yapacak. Performans sisteminde 59 ve daha aşağı puan alanlar (D), 60-75 puan alanlar (C), 76-89 puan alanlar (B), 90 ve daha yukarı puan alanlar (A) olmak üzere dört başarı düzeyi yer alacak. D alan memurun performansı kötü sayılırken, B ve A başarı düzeyi olacak. Performans uygulamasının en önemli sonucu terfi, tayin ve sürgünler olacak. Değerlendirme sonuçları A ve B olan memurların bu puanları, görevde yükselme, kişisel gelişim imkanlarının desteklenmesi, yurt dışı görevlendirmeleri ve ‘insan kaynakları planlaması’nda kullanılacak.

Üç değerlendirme döneminin ikisinde performansı D olan memur için yaptırım uygulanacak. Tasarıda bu yaptırımla ilgili olarak, “Kurumlar görev veya görev yeri değişikliği gibi gerekli tedbirleri alır.” ifadesi yer alıyor. Bu durumda performansı yeterli görülmeyen memurun kurum içindeki görevi değiştirilebileceği gibi görev yeri değiştirilerek sürgüne gönderilmesi de mümkün olacak. Taslakta memurun performansını ölçmeye yönelik olarak vatandaş memnuniyetine ilişkin olarak ise muğlak ifadeler yer aldı. Vatandaşın memnuniyetinin memurun performansına etki edip etmeyeceği kurumların takdirine bırakılarak bu ölçütün önü fiilen kesildi.

Tasarıyı değerlendiren Kamu Sen Başkanı İsmail Koncuk şöyle dedi: “Performans sistemi cezalandırıcı bir sistem değil, motive edici ise kabul edilebilir. Derdiniz memurdan verim almak mı, cezalandırmak mıdır? Negatif bir performans sistemine kökten karşıyız. Şu ana dek yapılan değerlendirmelerin verimi artırmaya hiç bir katkı sağlamadığı görülmüştür. Cezalandırmaya yönelik bir performans sistemine Türkiye Kamu-Sen iş bırakma da dahil en sert tepkiyi verecektir.”

KESK Başkanı Lami Özgen performans taslağı için şöyle dedi: “Son üç yıldır sadece iktidara yakın kişilerden, kendine yakın sendikadan yönetici atayan bir iktidar hangi ölçütlere performans değerlendirmesi yapacak. Kendi yöneticilerinde ısrar eden iktidar, bu yöneticilerin vereceği puanla baskı, yönlendirme, mobbing ve biat ettirmeye yönelik bir kamu düzeni hedefliyor. Performans taslağı, kendi söylediklerinin dışına çıkmayan bir çalışan profili oluşturmaya yönelik bir yöntem . Puana indirgenmiş biat ettirme, boyun eğdirmeyi amaçlayan bu yaklaşım, çalışma barışını da ortadan kaldıracak. Liyakata göre atanmamış bir yöneticinin kendi çalışanına vereceği puan siyasi amaçlı ve biat ettirmeye yönelik olacaktır. Performans olmamasına rağmen bütün yönetici kademeleri Memur Sen’e bağlı kişilere peşkeş çekiliyor. Getirilmek istenen sistemin bir boyutu da kendisi gibi düşünmeyen, muhalif olan kamu çalışanının haksız hukuksuz bir şekilde, siyaseten kamu alanı dışına atmaya yönelik uygulamalar silsilesidir.”

Siyasi iktidarın kendi düşüncesi dışında kamu görevlisine tahammül edemediğini anlatan Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe, getirilmek istenen performans sistemiyle kamuda yöneticilerin istisnasız aynı düşünceyi savunan kişilerden oluşacağını söyledi. Tayin ve terfilerde torpil uygulamalarına yasal kılıf hazırlandığını belirten Bahçe şöyle dedi: “Performansa bu kadar değer veriyorsanız, buna inanıyorsanız bütün yöneticilere değiştirmeden niye yapmadınız. Kamudaki bütün üst düzey yöneticiler değiştirildi. Bundan sonra da aynı anlayışın dışındaki kimsenin yönetici olması istenmiyor. Mevcut yöneticiler, kendilerini yakın gördükleri kişilere yüksek puan vererek önlerini açacak. İstemedikleri kişilerse düşük puanla uzaklaştırılacak. Bunun adı da siste olacak, performans olacak.”