Şenal Sarıhan: Bugünlerin 12 Eylül'den farkı yok, baskı ev kadınlarına uzandı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Şubat 20 2016
CHP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Şenal Sarıhan: “12 Mart ve 12 Eylül'de hapis yattım. Sütüm kesildi. Bugün de hiçbir şey değişmiyor. Şimdi de ev kadınlarını alıyorlar. Ev kadınına kadar yönelmiş olan bir şiddet var. Yürek acısı bir şey bu.”
Şenal Sarıhan: Bugünlerin 12 Eylül'den farkı yok, baskı ev kadınlarına uzandı
CHP'nin Ankara Vekili Şenal Sarıhan, hayatını insan haklarına adayan bir isim. Öğretmen olarak başladığı çalışma hayatına, uzun yıllar hukukçu olarak devam etti. Son seçimlerde CHP'den milletvekili seçildi. Sarıhan, Türkiye'de yaşanan süreci, darbe dönemleri ve 90'lı yıllardaki olağanüstü hal dönemlerine benzetiyor. Sarıhan “12 Eylül'de sıkıntının nereden geldiğini, mevcut sıkıyönetimin bu sonuçlarını bilerek hareket ederdiniz. Bugün geldiğimiz dönemde, iktidar adım adım adı konulmamış bir olağanüstü dönem yarattı.” diyor. Sarıhan'a göre bugün adalet mekanizması, iktidarın düşüncelerine göre yönlenen bir kurum haline geldi. Yasaların uygulanmasına yönelik de müdahale oldu. Ankara Milletvekili, ülkenin fiilen bir başkanlık sistemine dünüştürüldüğünü anlatıyor. Sarıhan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

TERÖRLE MÜCADELE HUKUK İÇİNDE YAPILMALI: “Terörle mücadele edeceğiz, bu kaçınılmaz bir şey. Ama terörle mücadelenin hukuk içinde yapılması gerekir. Terörle mücadele ederken kadınların ve çocukların korunması gerekir. İktidar ne yazık ki demokratik yöntemle mücadele olanaklarını kullanmıyor. 1990'lı yıllarda köyler boşaltılıyordu, şimdi şehirler boşaltılıyor.”

YANLIŞIN ÜZERİNE HEP BİRLİKTE GİDİLMELİ: “Yaşanan olaylara yeterli tepki verilmemesinin sebebi korku ve onuru koruma hissi. Haksız bir suçlamayla karşı karşıya kalıyorsunuz ve bu gerçek 5 yıl sonra anlaşılıyor. Daha önce Ergenekon davasında oldu. Bugün ‘paralelci' diye nitelendirilen insanların yargılandıkları davalarda bu oluyor. Olması gereken hep birlikte yanlışın üzerine yürümek. Her şeye rağmen doğru söylemeye devam eden insanlar var.”

MEDYA, DARBE DÖNEMLERİNDE BİLE BU KADAR TEK TİP OLMADI: “Medya hiç bu kadar tek tip olmamıştı. Nereyi açsanız, benzer şeyleri dinlemek zorundasınız! 12 Eylül'de ve 12 Mart'ta daha çok sol fraksiyonların yayınları üzerinde bir sıkıntı vardı. Ama yazarlara bu kadar saldırıldığı, doğrudan doğruya medya sahiplerine saldırıldığı olmamıştı.”<

Bu haberler de ilginizi çekebilir