Selda Bağcan: Herkes korku içinde Gak diyeni de guk diyeni de alıyorlar

Türk halk müziği ve protest müziğin en önemli isimlerinden Selda Bağcan, “Herkes korku içinde” diyor ve ekliyor: “Gak diyeni alıyorlar, guk diyeni alıyorlar. Ortam kötü. Haksızlıklar var. Bu ülke hiçbir zaman bu kadar açlığa düşmedi.

Selda Bağcan: Herkes korku içinde Gak diyeni de guk diyeni de alıyorlar

Türk halk müziği ve protest müziğin en önemli isimlerinden Selda Bağcan, “Herkes korku içinde” diyor ve ekliyor: “Gak diyeni alıyorlar, guk diyeni alıyorlar. Ortam kötü. Haksızlıklar var. Bu ülke hiçbir zaman bu kadar açlığa düşmedi. Türkiye bir yol ayrımında.” Şarkı sözleri nedeniyle 3 kez hapiste yatan Bağcan, “Kürtçe Türküler” adı altında 7 şarkılık bir albüm çıkardı. 
Selda Bağcan, Bir Gün Gazetesin’den Işıl Çalışkan’a verdiği röportajda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan bazı bölümler.


Peki geçen yıllarda yıllar size, siz yıllara nasıl davrandınız?
Yıllar bana kötü davrandı. Yasaklı yıllardı her şeyden önce. 72’den 92’ye kadar 20 yıl devletin tek kanallı ekranından mahrum kaldım ben. Çıkarmadılar televizyona. Ve türküleri tanıtmak zor oldu. Bir de üstüne hapislikler oldu, 12 Eylül sonrası. Şarkı sözlerinden dolayı 3 kere hapse girdim. Bu kötü davranmak değil de nedir? 7 yıl konser izni verilmedi. 80’le 87 arasında pasaportuma el kondu. Davet aldığım halde yurtdışı konserlerine gidemedim. Benim hayatım hakkında bir kitap çıkacak. Tüm bu detaylar kitapta anlatılacak.


Ne zaman çıkacak kitap?
Bir iki yıl içinde. Bir de film teklifi var üstelik. “Önce kitap çıksın ben her şeyimi orada anlatayım. Siz de o kitaba sadık kalarak kitabı yaparsınız” dedim. Önce Bergen’i çekeceğiz sonra da sizin filminize çalışmaya başlayacağız dediler.


“Yıllar bana kötü davrandı” dediniz. Bu yaşananlar size nasıl duygularla geri döndü?
Olgunlaştırıyor tabii ki. Her türlü acıya katlandık. Hapislikten daha kötü bir şey olabilir mi? Konser yapamamaktan daha kötü ne olabilir ki? Yine de katlandık, geçti. Şimdi anı olarak kaldı. Vurdu yıktı diyemeyeceğim. Hiçbir şekilde yıkılmıyorum.


Müziğiniz ne renk Selda Hanım?
Kızıl ve pembe arası. Kızıllık protestlikten geliyor. Pembe de benim dünya görüşüm. Pembe bende saplantı gibi. Bütün kıyafetlerim pembe. Evde de öyle her şeyim pembe. Arkadaşlarım hapislere bağlıyorlar. “Sen griden yıldın herhalde. Ondan pembe seviyorsun” diyorlar. Ama onun için yıllarca hapislerde kalmak gerekir herhalde. 3 kere girdim çıktım. Biraz kitlelere gözdağı vermek için beni içeri aldılar. Şarkı sözlerinden kim girer içeri ya! Zaman bir şeyleri çok da değiştirmemiş demek ki. Şarkı sözlerinden dolayı müzisyenler hâlâ baskı görüyor… Evet, o da gözdağı vermek için yapılıyor. Bakın siz de yaparsanız böyle olur demek için. Değişmiyor işte maalesef görüyorsun…

HERKES KORKU İÇİNDE

Siz geçmişi de görmüş biri olarak nasıl görüyorsunuz politik atmosferi ve sanatçıların durumunu?
Herkes korku içinde. “Gak” diyeni alıyorlar, “guk” diyeni alıyorlar. Ortam kötü. Özellikle komedyenler çok korkuyor. Eskiden komedyenler hicivle siyasileri eleştirirdi. Eskiden insanlar gülerdi böyle şeylere. Levent Kırca olsun Metin Akpınar olsun… Şimdi çocuklar itiraz ediyor, yapamıyoruz diyorlar. Metin Akpınar, Müjdat Gezen yine yapacağını yapıyor ama gençlerin ödü patlıyor.


Bu atmosferde kendinize otosansür uyguladığınız oluyor mu?
Tabii ki. “Dışarda olmak içerde olmaktan daha iyidir” der devrimciler. Bunu en çok nasıl hissediyorsunuz? Twitter’da yazarken durduruyor musunuz kendinizi mesela? Ben Twitter’da bir şey yazmayı bilmiyorum. Arkadaşıma söylüyorum. Yazar gibi yapıyor, yazmıyor. Bana kalsa neler yapacağım… Madem yazamıyorum bari günlüğüme yazayım diyorum. O günlük bulunursa başıma neler gelir bilmiyorum (Gülüyor).


Neyle ilgili yazmak istiyorsunuz daha çok?
Haksızlıklar var. Neler yapmıyorlar insanlara… Aslında benim yazı dilim de çok iyidir ama bu konuda tembelim.


Peki ülkenin geleceğinden umutlu musunuz?
Seçimleri umutla bekliyoruz, mesele orada. Bu ülke hiçbir zaman bu kadar açlığa düşmedi. Milyonlar aç. Bunu söylemek ayıp da değil suç da değil. Çünkü herkes aç. Daha nasıl anlatalım? Hiç bu duruma düşmemişti bu ülke, hiç!


Geçen günlerde Kürtçe Türküler adı altında bir albüm yayımladınız. 1991 yılında ilk Kürtçe şarkı söyleyen kişi oldum demiştiniz. Bugün bu türküleri bu albümde buluşturmak bir duruş olarak değerlendirilebilir mi?
91’de Kürtçe yasağı kalktığında Kürtlerden önce ben söyledim türküleri. Onlar 91’de cesaret edemediler. Yasağın kalktığına güvenemediler. Daha önce yasak olması çok ayıptı. Kürtçe türküleri gizli gizli dinlerdik ve ben çok üzülürdüm. Yasak kalktığı gibi söyledim. 

<< Önceki Haber Selda Bağcan: Herkes korku içinde Gak diyeni de guk diyeni... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER