Brüksel’de iktidarın icraatlarını müzakere ediyorsunuz, hararetli bir fikir alış-verişi var. Bu kadar hararetli tartışmada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ismine herhangi bir atıf neredeyse yok. Tahlillerin tek öznesi Erdoğan. Herkes Erdoğan’ın fikrini, zikrini merak ediyor.
İspanya’da taksiye biniyorsunuz. Şoför Erdoğan’a ‘diktatör’ diyor, Davutoğlu deyince herhangi bir refleksi yok, hiç duymamış. Kahire’de muhalif de muvafık da Erdoğan’ı merak ediyor, ‘O ne diyor? O nasıl bakıyor?’ Davutoğlu’nu sorduğumuz Mısırlı bir gazeteci, “Siyasi bir şahsiyeti yok. Erdoğan sisteminin bir parçası.” cevabını veriyor. Sözü fazla da uzatmıyor, pek yorum yapmaya değer bulmadığını hissettiriyor.
(...)