Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için de aynı torba davayla birleştirme talebi var.

Mahkeme salonu yetersiz. Yalnızca tutuklu sanıkların ailelerinden birer kişinin salona girişine izin verildi. Yer kalmadığı için duruşmayı ayakta takip edenler mevcut. Müştekiler ile tutuksuz sanıklar ve sanık yakınları yan yana oturuyor.

Avukat Ömer Kavili, usul itirazlarına geçilmeden 'Sesli ve Görüntülü Kayıt Sistemi'nin açılmasını talep etti. Kayıt sistemi açıldı. Av Kavili, sistem açılmadan önce yaptığı itirazları kamera kaydında tekrarladı. Avukat Kemal Şimşek, polislerin terör operasyonlarında görev aldıkları ve örgütlerin hedefinde olduklarından devletçe korunduklarını hatırlattı. Av Şimşek, CMK'ya göre sanık polislerin gizli tutulması gerektiği halde açık kimlik ve adreslerinin kullanılmasına itiraz etti. Heyet, açık kimlik ve adres usulsüzlüğünün iddianamede de yapılmasını gerekçe göstererek itirazı reddetti.

22 Temmuz 2014'te yapılan operasyon sırasında bir dizi hukuksuzluk yaşanmıştı. Polisler 9 gün gözaltında kalmış gözaltı süreleri sona ermesiyle birlikte adliyeden çıkarken polis tarafından çembere alınmıştı.

Silah taşıdığı iddia edilen TIR'ları durduran askerler de Adana'da haklarında devam eden bir dava olmasına rağmen tutuklanarak bu davaya dahil edildi.

Sonra Gazeteci Gültekin Avcı, Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve son olarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül eklendi.

Selam Tevhid terör örgütünü soruşturdukları için tutuklanan emniyet mensupları, 18 ay sonra hakim karşısına çıktı.

Aralarında eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de bulunduğu çok sayıda emniyet mensubu ile MİT TIR'ları soruşturmasından tutuklanan 26 asker de duruşmada yer alıyor.

 

Yargıtay tarafından 2 defa terör örgütü olduğu yönünde karar çıkan ve Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ile Muammer Aydın gibi aydınların öldürülmesinden sorumlu tutulan Selam Tevhid terör örgütüne yönelik soruşturmayı yürüten polisler hakkında açılan davaya bugün başlanıyor. MİT'e ait olduğu iddia edilen TIR'larla ilgili soruşturmada tutuklanan 26'sı asker 55 kişinin tutuklu olduğu davada toplam 122 şüpheli yer alıyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek ilk duruşmada 22 Temmuz 2014'te sahur vaktinde tutuklanan ve aralarında Ömer Köse, Yurt Atayün, Kazım Aksoy'un da olduğu emniyet mensupları 18 ay sonra hakim karşısına çıkacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianame, 10 bin 529 sayfadan oluşuyor. İddianamenin 497 ek klasörü ise yaklaşık olarak 160 bin sayfa. Toplamda 170 bin sayfayı bulan dosyayı cezaevinde bulunan polislerin de inceleyerek haklarındaki suçlamaları öğrenmesi gerekiyor. Ancak polislere ek klasörler verilmedi.

Öte yandan, gazeteci Gültekin Avcı ise bu dosyadan tutuklanmıştı. Ancak iddianamesi henüz hazırlanmadı. Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmış, savcı, dosyanın Selam Tevhid dosyasıyla birleştirilmesini talep etmişti.

Duruşma öncesinde Avukat Kemal Şimşek dava ile ilgili basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Biz bu dosyaya müvekkillerin tabiri ile asrın casusluk dosyayı diyoruz." diyen Şimşek, "Malumunuz olduğu üzere İstanbul emniyetinde görev yapmış ve birçoğunun terörle mücadele personelinden oluşan müvekkiller Uğur Mumcu ve Taner Kışlalı gibi birçok suikaste ve birçok silahlı eylemde usulsüzlükler nedeniyle yargılanmakta. 150 sanıktan ve binden fazla şikayetçiden oluşan bu dosyanın 10 bin 500 sayfalık iddianamesi üzerinde çalışıyoruz. Her satırını cümle cümle çürütecek elimizde veriler ve doneler mevcut. Yargılama safhasında bunları ortaya koyacağız. Suçlamanın hepsi asılsız. Müvekkiller haksız bir şekilde cezaevinde. Yargılamanın açılmış olması da ayrıca önemli." diye konuştu. İddiaların ne kadar asılsız olduğunun ortaya çıkacağını aktaran Şimşek, "Umarım gizlilik kararı alınmaz. Bu tarz dosyalarda bazı hakikatlerin ortaya çıkmasının yaratacağı olumsuz koşullar nedeniyle anında gizlilik kararı alınabilmekte. Eğer gizlilik kararı alınmazsa elimizdeki tüm belge ve bilgilerle bu iddiaların asılsız olduğunu ortaya koyacağız. İddianamenin ve eklerin mahkeme tarafından yeteri kadar incelenebildiğini düşünmüyoruz. Biz iddiaları çürütmeye hazırız. Her bir müvekkilim vatanı ve milleti için gönülden görev yapmış insanlar. Bir tek imzada dahi usulsüzlük bulunmamakta. Bir darbe dosyası bu kadar aleni bir şekilde mahkeme kararıyla, savcılık kovuşturması ile yürütülmez." ifadelerini kullandı.