İşte Demirtaş'ın açıklamasından önemli satır başları:
Bugün Cizre’ye gideceğiz. Gidiş gerekçelerimizi ifade edeceğim...
Normal bir süreçten geçmiyoruz. Böylesine kaotik bir dönemde ülkemizde de bir kez daha çatışmalı döneme girilmiş olması ve savaş kararıyla birlikte ülkemizin kan gölüne dönmesi çok büyük talihsizliktir. Dün akşam ve önceki akşam Türkiye genelince devlet eliyle ve bir hükümet desteğiyle yaşanan linçlere dair görüşlerimizi paylaşmak isteriz.
Polis, gerilla, askeri çocuk her gün birini kaybediyoruz. Kaybedilen canların üniformasına bakmadan bütün acılara sahip çıkıyoruz. Acıları ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Henüz maalesef sonuç alabilmiş değiliz. Her gün geçen bedenler tabutlarda gönderiliyor.
Bu savaşın başlamasında büyümesinde karar alma sürecinde biz yokuz. Ne karar vericisi olduk ne destekleyicisi olduk. HDP’nin zerre kadar çok şükür kararı yoktur. Karar cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından veriliyor.
'KENDİ ÇOCUĞUMUZA SARILMAKTAN UTANIYORUZ'
Hiçbir koltuk kalıcı değildir, kalıcı olan insanlıktır. Allah şahittir ki biz kendi çocuklarımıza sarılamıyoruz, öpemiyoruz çünkü o kadar çocuk babasız kaldı ki, kendi çocuklarımıza sarılmaktan utanıyoruz.
HDP bu ülkede iç barışı güçlendirmek ve beraberce özgür yaşamı kurmak için bir partidir sadece Kürtlerin partisi değil. Herkesin hakkını eşit derecede savunan bir partidir. Partimiz Türkiye halklarına umut olmuş ve seçimde önemli bir başarıya imza atmıştır. Bizler 7 Haziran seçimlerine gelene kadar, henüz ateşkes devam ediyorken 176 yerde partimize saldırı oldu. 2 gündür partimizi yakıp yıkanlar, terör bahanesiyle bunları yapıyoruz diyenler, sizin alçaklıklarınızı biz seçimden önce de sizleri biliyoruz…
Öldürülen bizdik, mitingleri basılan bizdik… 2 gündür olan şeyle teröre tepki falan değildir…
Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin dağlarda çıkardıkları cenazelerin oy kazandırmadığını gördüler. Sokaklarda faşizm estirerek nerede Kürt varsa, Kürde benzeyen ne varsa diz çökertme operasyonu yapılıyor.