Şehit Can Çalışkan'ın cenazesi, saat 14.30'da Polatlı Çarşı Camii'ne getirildi. Şehitin babası Mustafa Çalışkan, annesi Ayşe Çalışkan, kardeşleri 23 yaşındaki polis memuru Cem ile 29 yaşındaki Ceren ve 31 yaşındaki Reyhan, ayakta durmakta güçlük çekti. Şehidin cenazesi mussala taşına konulduktan sonra, annesi, babası ve kardeşlerinin oturması için sandalye konuldu. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde aile taziyeleri kabul etti. Şehit Astsubay Can Çalışkan'ın cenazesi, vasiyeti üzerine  daha önceden köy olan Kargalı Mahallesi'nde gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Polatlı Çarşı Camii'nde ikindi namazının ardından yapılan cenaze töreni öncesinde cami meydanına güvenlik çemberi oluşturuldu. Polis, alanda bomba araması yaptı ve gazetecileri kimlik kontrolü yaptıktan sonra alana aldı. Cenaze töreninden önce ve sonra kalabalık, 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Şehitim bize hakkını helal et', 'İntikam intikam' sloganları atıldı.

Polatlı'da meydanlar ve evler Türk bayrakları ile donatıldı. Şehit Astsubay Can Çalışkan'ın cenazesini Polatlı Müftüsü Mehmet Muslu kıldırdı.

Cenaze daha sonra Ankara Caddesi'nde top arabasına konuldu ve kortejle cenaze aracına götürüldü. Kortejin arkasında şehitin annesi Ayşe Çalışkan'ın Korgeneral Metin İyidil koluna girerek eşlik etti. Kalabalık da ellerinde Türk bayrakları ile top arabasına eşlik etti.

Akrabaları, şehit Astsubay Kıdemli Çavuş Can Çalışkan'ın bir ay önce Sur'da mayın patlaması sonucu yaralandığını belirtti. Ankara'da tedavi olan Astsubay Çalışkan'ın, "Arkadaşlarım orada, benim de gitmem gerekiyor. Düşmanla hesabım var" diyerek birliğine döndüğünü söyledi. Şehit Can Çalışkan'ın "Şehit olursam beni köyüme defnedin" dediğini anlatan yakınları, "Şehit olacağını hissetti. Yaralı olarak geldiği halde duramıyordu ve bir an önce birliğine dönmek istiyordu" dedi.

Şehit Astsubay Can Çalışkan'ın cenazesi,  daha önceden köy olan Kargalı Mahallesi'nde gözyaşlarıyla toprağa verildi.