Cumhuriyet Yazarı Çiğdem Toker Şehir hastaneleri ile ilgili ilginç bir yazı yazdı.. Şehir hastanelerinin hem doğa katliamına gerekçe yapıldığını anlatan Toker hazinenin bir taraftan da boşaltıldığına dikkat çekti.
İşte Toker'in yazısı
Siyasal İslamcıların ağaç sevgisizliğiyle yeni tanışmıyoruz. Bu sevgisizliği maskeleyen “hizmet” diye dikte ettikleri ama Hazine borcunu torunlara devredilen rant projeleriyle de. Denizli’de yaşadığım lise yıllarımda, önünden her gün geçtiğim ve Delikliçınar Meydanı’na adını veren çınarların, ne tesadüf ki yine bir gece kesilmesi AKP belediye dönemine rastlar. Denizlili Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de iyi hatırlar.
Ormanı yok etme gerekçesi, Bilkent Şehir Hastanesi (BŞH) açılınca artacak trafiğe yol açmak diye açıklanıyor. Tabii bu yolun, sağında solunda yeni rantlara “yol olacağı” da herkesin bildiği sır.
Yine de biz şimdi, görünürdeki “şehir hastanesi” gerekçesine bakalım.
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan şehir hastanelerindeki “kamu”, sadece isimde. Ülkenin dört bir yanında açılan/inşa edilen şehir hastaneleri Hazine’yi tahminlerin ötesinde bir mali cendere altına soktu.
Bir kere Sağlık Bakanlığı bu projelerde kiracı. Devletin, müteahhide tahsis ettiği arazinin sahibi olmasına rağmen bir de. Her biri 25’er yıllık, 30’a yakın şehir hastanesinde kimileri 2043 yılına kadar kadar sürecek bir kiracılıktan bahsediyoruz.