Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, Suriye'de Bayırbucak Türkmen bölgesine yapılan saldırılar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Suriye sınırında yapılan saldırılara hükümetin sessiz kaldığını savunan Çetin, "Suriye'deki Türkmen bölgesi Rus uçakları ve Esad kuvvetleri tarafından günlerdir vuruluyor. Türkmenlere yeni bir Kerbela yaşatılmakta." dedi.
MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, Suriye'de Bayırbucak Türkmen bölgesine yapılan saldırılar ve petrol koridoru hakkında yazılı basın açıklaması yaptı. Çetin, Suriye'deki Bayırbucak Türkmen bölgesine yönelik Esad rejiminin karadan ve Rus uçaklarının havadan gerçekleştirdiği saldırıları esefle ve şiddetle kınadıklarını açıkladı. Çetin, "Suriye'deki Türkmen varlığına yönelik her türlü saldırı, Türkiye'nin bölgedeki etkinliği ve itibarının yanı sıra, Türk milletinin hükmi şahsiyetine karşı yapılmakta." diye konuştu.
Türkiye gibi büyük bir devletin, yanı başındaki Türkmen katliamını sessizce izlediğini söyleyen Çetin, "AKP yöneticileri, 5 kilometre ötemizden gelen Türkmen kardeşlerimizin çığlıklarına kulaklarını tıkamaya devam ederse tarih onları affetmeyecek, milli vicdan bir gün mutlaka hesap soracak." açıklamasında bulundu.
"Sınırlarımızın hemen yanında günlerdir süren Türkmen katliamının AKP hükümetini henüz harekete geçirememesi üzücüdür." diyen Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: "Soykırıma varan Türkmen katliamına hükümet gerekli tepkiyi göstermek yerine, sınır ötesi operasyonlar için ABD'den medet uman bir görüntüyle dış politikadaki iflası tescillemekte. Baştan itibaren yanlış bir Suriye politikası izleyen AKP hükümetinin kendi sınır güvenliğimiz için ABD yardımı gözetmesi ve Türkmen katliamını uzaktan izlemesinin kabul edilir yanı yoktur. Suriye'deki Türkmen bölgesi Rus uçakları ve Esad kuvvetleri tarafından günlerdir vuruluyor. Türkmenlere yeni bir Kerbela yaşatılmakta. Oyun öylesine büyük, taraflar öylesine girift ve işbirliği içindedir ki; Suriye ve Irak'taki Türkmen varlığının yok edilişini görmezden gelenlerle, Türkiye'de Meclis'te Türk adının telaffuz edilmeyişine sessiz kalanlar aynıdır. Kerkük ve Musul gibi Türkmen şehirlerini Barzani'ye hediye edenler, şimdi de Suriye'deki Kürt bölgesi için yapılan etnik temizlikte Türkmen nüfusun yok edilmesini seyretmekte. Suriye'deki Türkmenlere bir taraftan Esad ve Rusya, diğer taraftan ABD destekli PYD saldırırken, AKP hükümeti kınamanın ötesinde hiçbir somut adım atmamakta."
BARZANİ AKP HÜKÜMETİNİN EN YAKIN MÜTTEFİKİ
Çetin, AK Parti hükümetinin Türkmenlere sahip çıkma konusunda üzerine düşenleri yerine getirmediği için Irak'ın yanı sıra Suriye'nin de tek mazlum ve sahipsiz milleti Türkmenlerin kendi kaderleriyle baş başa kaldığını söyledi. Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkmenlerin dostu yok ancak düşmanı çoktur. Irak'taki Türkmen şehirlerini ele geçirerek nüfus dairelerinden mezar taşlarına kadar tahrip eden Barzani, AKP hükümetinin en yakın müttefiki. Barzani'nin gönderdiği silah ve asker desteği, AKP hükümetinin izniyle Türkiye üzerinden Suriye'nin PKK'sı PYD ve YPG'ye ulaştırılmaktadır. Bu örgütler bölgede Türkmenlere düşmanlık yapan, topraklarını ellerinden alan güçlerdir. Halbuki AKP zihniyeti Türk alerjisinden kurtularak, meseleye ezilen ve yok edilen insanlar penceresinden baksa dahi; Suriye'de ilk yardım eli uzatılacakların Türkmenler olduğunu görmemesi mümkün değildir. Kaldı ki Türkmenler stratejik olarak Türkiye'nin bölgedeki dayanağı ve Türk milletinin öz evlatları. Anadolu'dan çok daha önce Türk yurdu olmuş Suriye ve Irak bölgesinin tarihi hatıralarımızla Türk milletine ait bir vatan coğrafyası olduğu gerçeği de unutulmamalı."
Çetin, Irak'ın kuzeyinde oluşturulan ve Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e kadar uzatılması planlanan Kürdistan projesinin adım adım ilerletilmesinin Türkiye'nin aleyhine bir durum olduğunu kaydetti. Çetin, Kürt koridoru ya da petrol koridoru gibi isimlerle anılan bu hattın, Türkiye sınırındaki 98 kilometrelik Cerablus-Azez hattının birleştirilmesiyle tamamlanmış olacağına dikkat çekti. Çetin, "Bölgemizdeki dört parçalı Kürdistan'ın mimarı ABD'nin, IŞİD ile mücadele görüntüsü altında şimdi gözünü Cerablus-Azez hattına diktiği ortada." diye konuştu.
Çetin, milli ve bağımsız politikalar yürütmenin yolunun bölgedeki Türkmenlere sahip çıkmaktan geçmekte olduğunu vurguladı. Çetin, konuşmasını şöyle tamamladı: "Yerlerinden yurtlarından edilen yüzbinlerce Türkmeni bugüne kadar görmezden gelen, yakılan yok edilen Türk şehirlerine Ayn el Arap (Kobani) kadar diplomatik tepki koyamayan bir dış politika, emperyalist tehdidi Türkiye'nin sınırlarından uzak tutamaz. Suriye ve Irak'taki tarihi Türk şehirlerinin Kobani kadar kıymeti olduğunu göstermeden Türk dış politikasını yönetenler başarılıyım diyemez. Türkmenlere sahip çıkılmadıkça, varlıkları teminat altına alınmadıkça Türkiye bölgede var olamaz. Türkiye kendi sınırlarını koruyabilmek için sınır ötesinde aktör olmayı başarmak zorunda. Bölgede aktör olmanın yolu, ABD'nin desteklediği Kürtler ya da başka gruplarla değil, ancak ve ancak Türkmenlerle mümkündür."
CİHAN