Seehofer, buna rağmen sınır dışıların gerekli olduğunu savunarak, "Bunu yapmazsak Almanya’da sınır dışı edilme ihtimali göz önüne alınmadan mağaza hırsızlığından adam öldürmeye kadar her şeyin yapılabileceği anlamına gelir" ifadelerini kullandı. "Böyle bir müsamahanın hukuk devletimizde yeri yok" diyen bakan sözlerini şöyle sürdürdü: "Ağır suç işleyenler ya da anayasamızı ayaklar altına alanlar ülkemizi terk etmeli."
Almanya'ya iltica başvuruları düştü
Almanya'ya ve Avrupa Birliği’ne yapılan iltica başvurularının 2020’de üçte bir oranında azaldığı açıklanmıştı. Funke Medya Grubu’nun AB İstatistik Kurumu Eurostat’a dayandırdığı verilere göre, Ocak ayından Kasım ayı sonuna kadar Almanya’da 93 bin 710 iltica başvurusu kayıtlara geçti. Bu rakam, 2019’un aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 30’luk bir düşüşe işaret ediyor.
Buna rağmen Almanya 2020 yılında da Avrupa ülkeleri içinde yüzde 24,3’le en fazla iltica başvurusunun yapıldığı ülke oldu. Almanya’yı yüzde 22,8’le İspanya izlerken, üçüncü sırada ise yüzde 19’la Fransa geliyor.
Söz konusu gerilemenin temel nedeninin pandemi olduğu belirtilirken, Almanya'da iltica başvuru değerlendirme sürecini hızlandırmak adına süreçte rol oynayan yetkili daireleri bir araya getiren ilk kabul merkezlerinin çalışma hızları da eleştiriliyor.
Sol Parti’nin konuya ilişkin soru önergesine verilen yanıtta Ocak ve Kasım ayları arasında bir iltica başvurusunun sonuçlanmasının ortalama 8,5 ay sürdüğü belirtilmişti. Sol Parti Meclis Grubunun İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke, bu durumu "felaket bir bilanço" olarak değerlendirmişti.