Sedat Peker'in itirafları da yetmedi; Kutlu Adalı cinayeti yine karanlıkta kaldı

Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili KKTC'de kurulması oy birliğiyle kararlaştırılan araştırma komite hiç faaliyete geçemedi.

SHABER3.COM

Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker, yayımladığı videolarda gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili iddialarda bulunmuştu.

Peker, Korkut Eken'in kendisinden Adalı için tetikçi istediğini ve kendisinin de Eken'e kardeşi Atilla Peker'i önerdiğini, Eken'in Atilla Peker'le Kıbrıs'a gittiğini dile getirmişti. Atilla Peker'in aynı yöndeki ifadesi de savcılık tutanaklarına geçmiş, Atilla Peker, Kıbrıs'ta denk gelemedikleri için Adalı'yı öldürmeden döndüklerini, daha sonra ise Eken'in kendisine "o işi hallettiklerini" söylediğini de iddia etmişti.

Eken ve Peker’in Kıbrıs ziyaretini emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi de doğrulamıştı.

Susurluk davasından da hüküm giyen ve adı faili meçhul cinayetlerle anılan Korkut Eken de Sözcü gazetesine yaptığı açıklamada, Kıbrıs'a Mehmet Ağar’ın görevlendirmesiyle, PKK'nın faaliyetlerini incelemek üzere gittiğini, yanına da Atilla Peker’i aldığını, Kutlu Adalı ile bir ilgisinin olmadığını söylemişti.

KIBRIS’TA ARAŞTIRMA ÇABASI
Peker’in iddiaları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) çok konuşuldu.

Kıbrıs’ta iktidarda bulunan Ulusal Birlik Partisi ve sağ partiler Adalı cinayetiyle ilgili sessiz kalmayı tercih etti.

KKTC’de Kutlu Adalı cinayetini üzerindeki sis perdesinin dağıtılması amacıyla Meclis’te araştırma komitesi kurulması kararlaştırıldı. 27 Mayıs 2021’de Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu’nun sunduğu Meclis Araştırma Komitesi kurulması önergesi, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Meclis’te kurulan araştırma komitesi gerçeğin açığa çıkması için bir fırsat olarak görülmüştü ancak beklenilen olmadı.

KOMİTE HİÇ FAALİYETE GEÇMEDİ
Gerçek Gündem, KKTC’de kurulması kabul edilen komitenin yaptığı çalışmaları öğrenmek için araştırmalara başladı. Ülkede bulunan gazetecilerle ve milletvekilleriyle görüştü.

Araştırmalarımız sonucunda, komitenin kurulması için oy birliğiyle karar alındığı ancak hiç kurulmadığını öğrendik.

CTP yetkilileri, ülkenin 23 Ocak’ta seçime gideceğini, seçimden sonra komite kurulması için yeniden önerge vereceklerini söyledi. Ancak komitenin artık kadük kalacağı endişesini taşıyorlar.

Peki, Kutlu Adalı cinayetini araştırma komitesi neden kurulmadı?

Gerçek Gündem’e bilgi veren milletvekilleri, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi’nin seçim tarihini ertelemek için Meclis iç tüzüğüne aykırı bir şekilde komite kurmaya çalıştığını, komitenin üye sayısında Meclis’teki partiler arasında bir mutabakat olmadığını söyledi. Komitedeki üye sayısındaki anlaşmazlığın Kutlu Adalı komitesine de yansıdığını ve bu tartışmalar sonucu komitenin kurulamadığını belirttiler.

Komitenin çalışmaya başlamamasındaki görünürdeki sebep buydu…

CİNAYETİN AYDINLANMASINDAN UMUTLULAR MI
Kutlu Adalı cinayetinin aydınlanmasıyla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar sonuçsuz kaldı. Ada halkının bu konuda çok umutlu olduğu da söylenemez.

Cinayetin açığa kavuşması için, sadece Kıbrıs’ta yürütülecek bir soruşturmanın sonuç vermeyeceği Türkiye ve KKTC makamlarının birlikte soruşturma yürütmesi gerektiğini düşünüyorlar. Çünkü, Peker’in iddialarında ismi geçen kişiler Türkiye’yle bağlantılı.

KKTC’nin kendine özgü koşulları da soruşturmada Türkiye’yle birlikte hareket edilmesini şart koşuyor. Kıbrıs’ta polisin sivil hükümete değil askere bağlı olması adada yürütülecek soruşturmadan sağlıklı bir sonuç çıkmayacağı düşüncesini doğuruyor.

Kutlu Adalı’nın öldürülmesinin üstünden geçen çeyrek asırdan sonra cinayette hala karanlık noktalar bulunuyor. KKTC’de her şeyin aydınlığa kavuşması başka bahara kalmış görünüyor.

PEKER NE DEMİŞTİ
Sedat Peker, çektiği videoların 7'ncisinde 1996’da Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı hakkında iddialarda bulunmuştu. Peker, açıklamasında şunları söylemişti:

"1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine değineceğiz dedik; söz namus. Belki bunu anlattığımda biraz böyle şey olacaksınız… Devletimizle hiçbir alakası yok. Biz o zaman Korkut eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut abinin odası, Mehmet Ağar’ın odasının yanında. Çok iyi dinleyin burayı, çok iyi…

Genciz, vatanseveriz, işte şu PKK’ya yardım ediyor ama genelde bana işadamlarını yönlendiriyorlar. Faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım ama bugün yetişmez.

(Korkut Eken) Bana dedi ki “Kıbrıs’ta bir adam var.” “Evet abi” dedim, “Bu Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor” dedi. Dedi ki “Bana iki profesyonel…” “Ben kendi öz kardeşimi vereceğim sana” dedim. Atilla Peker’i dedim. Çok iyidir, uzmandır dedim. THY uçak biletlerini, hard disklerini atmıyor. Biletlerden bakabilirler, Korkut Eken, Atilla Yıldırım bu cinayetten ne kadar önce (Kıbrıs’a) gittiler. Allah o insanın kanını bize nasip etmedi.

Aradan zaman geçti, döndüler 3-4 gün sonra. Den gelinemedi. Korkut abi ile konuştuk, dedi tekrardan gideceğiz. Sonra orada başka bir bunlara bağlı ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abi ile, “Halloldu” dedi.

Atilla Peker, kanser ameliyatı oldu, evde yatıyor. Namuslu adamdır. Benim biraderim korkmaz, doğruyu anlatır. Ben öldürsek öldürdük derdim, çünkü zaman aşımına girdi. Bir şeyden korktuğum için değil.

Şimdi diyecekler ki “Niye anlatmadın?” Lan neyi anlatayım. Gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz siz? Hepimiz birbirimizin aynısıyız."

ATİLLA PEKER'İN İFADESİ: EKEN'LE KIBRIS'A GİTTİK
Peker'in kardeşi Atilla Peker müracaat savcılığına verdiği ve kamuoyuna imzasız nüshanın yansıdığı dilekçede, gazeteci Kutlu Adalı'yı öldürmek için eski MİT'çi Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittiklerini söylemişti.

Atilla Peker, dilekçede şunları söylemişti:

"Kardeşim Reis Sedat Peker beni 1996 yılı mart ya da nisan ayında aradı. Ankara Sheraton Otel’e gelmemi istedi. Ben de isteğine uyarak bulunduğu yere gittim. Orada Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs'a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler.

Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı ile Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağa doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliği gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana “JERIKO”bir silah verdi ve belimde silah olmak suretiyle uçağa bindik. Kıbrıs'a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik sonra aynı gün Kıbrıs'ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım, yardımcısı Enver Tosun yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken “Uzi” marka bir silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti. Bir sonraki gün beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu farkettik bu nedenle içeri girmedik, o esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu Uzi marka silah vardı."
<< Önceki Haber Sedat Peker'in itirafları da yetmedi; Kutlu Adalı cinayeti... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER