Akademisyenlerle ilgili tartışmaların odağında olan YÖK'le ilgili en çarpıcı örneği Çanakkale 18 Mart Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner verdi.

Özgür Düşünce'nin haberine göre, son bir yıl içinde kendisine açılan soruşturma sayısının 103'e ulaştığını belirtti. Hükümete dönük eleştiriler yapmaya başlayınca hedefe konulduğunu belirten Laçiner, "Bu bir Türkiye rekorudur. Her gün evime posta ile soruşturma tutanakları geliyor. Daha bugün 18 tane daha geldi.

İşin komik yanı bana 15 günlük savunma süresi tanıyorlar. u sayısı 100 ile çarparsak bu bin 500 gün yapar. Yani kendimi savunabilmem için 4 yıl boyunca oturup yazıp çizmem lazım. Kaldı ki açılan soruşturmaların çoğu uyduruk. İçinde imza dahi olmayan belgeler ve dedikodu üzerinden açılan soruşturmalar” dedi.

Laçiner şöyle devam etti: "AK Parti'nin yola çıktığında YÖK'ü kaldırma amacı vardı. Bu hemen hemen bütün seçim beyannamelerinde vardır. Çünkü YÖK geçmişi hatırlattığı için değiştirilmesi öncelikli reformlardan sayılıyordu. Ama ele geçirildikten sonra başka bir istikamete yönelme oldu. AKP ilk yola çıktığında ne söylüyorsa bugün tam tersini yapıyor. Kurumlar 12 Eylül döneminden daha otoriter hale geldi. Ben YÖK tarihinde bu kadar otoriterleştiği, baskı uyguladığı ve insanlar hapse girsin diye telkinde bulunduğu bir dönem hatırlamıyorum."

Türkiye'nin genelinde kurumların fişleme ve gayri demokratik usullerle çalışan bir hale geldiğine dikkat çeken Laçiner çemberin son halkasının YÖK olduğunu söyledi. Yeni yasalarla YÖK'e soruşturma yetkisi verilerek baskıyı arttırmak istediğini ifade eden Laçiner, "Daha fazla kelle alınması daha fazla personelin üniversiteden atılması arzusu var. Böyle bir baskı altında. Şu anki mevcut hali dahi AKP'yi tatmin etmiyor. Tarihinde hiç bu kadar bariz hukuk ihlalleri olmamıştı. Ankara'da YÖK bir karar alınca istediği hocayı veya idari personeli meslekten atma, hatta hiçbir zaman mesleğini yapamama yetkisiyle donatmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

Sedat Laçiner: Adaletin olmadığı bir ülke ülke değildir | Samanyolu Haber