VEYSEL AYHAN- TR724.COM
Menzil tarikatı,
Risale-i Nur Meşveret Cemaati,
Erenköy Cemaati,
ve saire…
Hiçbiri İslamcı bir gelenekten gelmiyor. İslamcı değiller. Ama AKP İslamcılığının, dinin içini tamamen boşalttığını da görmüyorlar.
Takkeli hırsızları görmüyorlar.
Tespihli soyguncuları fark etmiyorlar.
(Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre) AKP döneminde madde bağımlılığı ve uyuşturucu kullanımının 25 kat artmasını, 15 yaş altı madde kullanımında ise yüzde 92 artışını görmezden geliyorlar.
Alkol kullanımının 2003’te 500 milyon litre iken şimdi 5 katına çıkmasını umursamıyorlar.
Zorla açılan İmam Hatip’lerle gençliğin nasıl dinden soğuyup uzaklaştığını, deizme yöneldiğini görmüyorlar.
ELHAMDULİLLAH KÖRÜZ
Sorsan hepsi “Elhamdülillah müslüman”dır, hatta Mecelle’yi bilirler.
Ama “Suçun şahsiliği”,“Suçu sabit olana kadar suçsuzluk”,“Beraat-ı zimmet asıldır”, “Cezanın yasaya dayanması, kanunilik”,“Masumiyet karinesi”, “Mülkiyetin kutsallığı” gibi kaidelere KÖRLER.
15 Temmuz darbe girişimi dolayısıyla sadece 2.064 sanık yargılanıyor. Ama darbe bahanesiyle milyonları aşan bir camiaya “darbeci” ve “terörist” denmesine KÖRLER.
Darbeyle hiç bir ilgisi olmayan 80 bin masumun (öğretmen, doktor, mühendis, ev hanımı, engelli, koltuk değnekli, tekerlekli sandalyede.) zindana atılmasına KÖRLER.
200 bin insanın “hukuki” hiç bir delil gösterilmeden işsiz sokağa atılmasına KÖRLER.
“Canlı bomba eyleme geçmedi” diye peşine düşmeyen polisin, sezaryenle doğum yapmış kadınların kapısında nöbet beklemesine KÖRLER.
Toplam 17 bin kadının (hamile, yeni doğum yapmış, emzikli…) hapse atılmasına KÖRLER.
İsrail’in kurulduğu günden beri 70 yılda Filistinli kadınlara yapmadığı eziyet ve işkence kat katının Türkiye’de yapılmasına KÖRLER.
Cari yasalara rağmen 700 bebeğin zindanda büyümesine KÖRLER.
Binlerce esnafın iş yerine ve fabrikasına çökülmesine KÖRLER.
Yüzlerce yargıcın, binlerce polisin işkenceden zevk alır bir ‘çakal ve sırtlan’a dönüşmesine ve her sabah yeni bir gruba gözaltı için saldırmasına KÖRLER.
Maalesef kâhir ekseriyeti “Sagır, dilsiz ve KÖRLER.”(2/18)
SEÇİMLERİN ASIL SONUCU
Bu seçimlerin asıl sonucu yapılan mezalime destek olanların, bu desteklerini açıkça kayda geçirmeleri olacak.
Atacakları oylarla “Evet biz bu zulümleri destekliyoruz, mutluyuz ve devamını istiyoruz.” demiş olacaklar.
Zulmün fâilleriyle yani hırsızlarla, rüşvetçilerle, işkencecilerle, katillerle hatta bebek katilleriyle ve haramilerle dünya ve ahiret beraberliklerini ilan edecekler.
ATEŞE SU DEĞİL ODUN TAŞIYANLAR
Güzel hikayedir. Nemrut, Hz. İbrahim’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydanda dev bir ateş yaktırmış. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Bütün hayvanlar korkup kaçmış. Bu sırada bir karınca ağzında bir damla su ile ateşe doğru koşa koşa gidiyormuş. Gölgede sırtüstü yatıp dinlenen başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
– Bu acelen niye, nereye koşuyorsun?
Karınca nefes nefese o bir damlayı ellerinin arasına alıp:
-Duymadın mı?” demiş.
– Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe atacak. İşte o ateşi söndürmek için su götürüyorum.
Bu sözleri duyan karınca kahkahalarla gülmeye başlamış:
-Senin bir damla suyun o dev ateşe ne yapabilir ki?
Su taşıyan karınca, “olsun!” demiş. “Hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır!”
Aynı gayret cemaatlerde de var. Ama basiretleri bir karınca kadar bile olmadığı için destekleri yanlış tarafa.
Ateşe su değil, odun taşıyorlar.
Damla damla değil, tanker tanker su taşıyabilecekken, balya balya odun taşıyorlar.
“odun hamallığı” yapıyorlar.
Müslümanlıklarını Nemrut’ların saltanatına payanda ediyorlar.