Çarşamba günü açıklanan resmi veriler, yıllık enflasyonun mart ayında bir önceki aya göre yüzde 67,07'den yüzde 68,5'e yükseldiğini gösterdi.
Bağımsız ekonomistlerden oluşan ENAG, kendi hesaplamalarının yıllık rakamın neredeyse yüzde 125 olduğunu ve artmakta olduğunu rapor ediyor.
2003'ten bu yana iktidarda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir zamanlar Türkiye'nin ekonomideki başarısı nedeniyle içerde ve dışarıda takdir toplarken, ekonomi son yıllarda onun en zayıf noktası haline geldi.
AFP'ye konuşan Sagam Strateji Danışmanlık kurucusu ekonomist Murat Sağman, hükümetin kemer sıkma tedbirleri sözü vermesine ve merkez bankasının faiz oranlarını artırmasına rağmen fiyat artışının "durmadığını, arttığını" söylüyor.
Enflasyona karşı kemerler sıkıldı
Son yıllarda fiyat artışlarındaki yükselişin bir kısmı Erdoğan'ın para politikasına ilişkin alışılmışın dışındaki görüşlerinden kaynaklandı.
Erdoğan uzun süredir enflasyonun sebebini yüksek faiz oranları olarak görüyordu; oysa ana akım ekonomistler borçlanma maliyetini artırmayı aktiviteyi frenlemenin ve dolayısıyla fiyatlar üzerindeki baskıyı hafifletmenin bir yolu olarak görüyor.
Ancak Merkez Bankası yüzde 8,5 olan ana politika faizini yaz aylarından itibaren kademeli olarak yüzde 50'ye yükseltti.
Buna rağmen yüksek kalan enflasyon liranın zayıflığı, asgari ücretteki büyük artış, gıda ve yakıt maliyetlerindeki yükselme gibi faktörlere bağlanıyor.
Merkez bankasının fiyat artışını yavaşlatma çabalarını desteklemek için hükümetin harcamaları kısma sözünü yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Sağman "Enflasyonu düşürmenin tek yolu, tüm politikayı belirli bir süre için sıkı tutmaktır" dyor.
Capital Economics'ten Nicholas Farr ise "Daha fazla parasal sıkılaştırma bekleniyor... maliye politikasını sıkılaştırmaya yönelik daha uyumlu bir çabaya da ihtiyaç duyulacak" yorumunu yaptı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Birinci önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız." dedi.
Mısır Çarşısı'nda alışveriş yapanlar, enflasyon sıkıntısını hissettiklerini söylüyor.
Zeytin, balık, peynir ve baharatlarla dolu tezgahları gezenlerin çoğu, ayda 10 bin lira civarında gelirle geçinen emeklilerden oluşuyor.
60'lı yaşlarındaki ev hanımı olan Leyla Duman, "Bildim bileli oyumu Erdoğan'a veriyorum... Tayyip'e güvendik ve her şeye göz yumduk ama artık yeter" ifadelerini kulladı ve "Emeklilere 10 bin lira veriyorlar: İnsanlar kirasını mı ödesin, faturasını mı ödesin?" sorusunu sordu.
Karayolları idaresinde çalışan 63 yaşındaki Şerif emekli maaşının "yeterli olmaması" nedeniyle "korkudan emekli olamayacağını" söylüyor.
Alışveriş çantalarını gösteren Şerif, "Paramız her geçen gün eriyor" diyor.
Yumuşak iniş?