Avrupa Birliği (AB) Türkiye ile Gümrük Birliği'nin genişletilmesi konusunda müzakerelere şu an için başlanmaması kararı aldı. AB'ye üye ülkelerin dışişleri ve AB bakanlarının katıldığı Genel İşler Konseyi'nin Salı akşamı Lüksemburg'da yapılan toplantısı sonrasındaki açıklamada, Gümrük Birliği'nin genişletilmesi için müzakerelere şu an için başlanmayacağı belirtildi.
Yapılan açıklamada, Türkiye'nin son dönemde AB'den giderek uzaklaştığı belirtildi. Açıklamada, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve ifade özgürlüğü alanlardaki gerilemenin çok kaygı verici olduğu kaydedildi. Bunun yanı sıra gazeteciler, akademisyenler, insan hakları savunucuları, muhalif siyasetçiler ve sosyal medya kullanıcılarına yönelik tutumun kabul edilemez olduğunun altı çizildi.
Merkel Gümrük Birliği'nin genişletilmesine karşıydı
Başbakan Angela Merkel, aylar önce yaptığı açıklamalarda, Türkiye'deki siyasi gelişmeler nedeniyle Gümrük Birliği'nin genişletilmesinin mümkün olmadığını dile getirmişti. Ancak AB'ye üye ülkeler arasında resmi ortak bir çizgi belirlenememişti.
Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin tarım ürünleri ile hizmet sektörünü kapsayacak şekilde genişletilmesinin Türkiye'ye bir çok avantaj sağlaması bekleniyordu.
Türkiye'nin üyelik perspektifi
Toplantıda, Avusturya'nın Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerine resmen son verilmesi yönündeki talebi ise çoğunluğun desteğini alamadı. Toplantı sonrasındaki açıklamada, Türkiye'de temel bir değişimin ardından üyelik müzakerelerinde ilerleme sağlanabileceğinin altı çizildi. Açıklamada, Türkiye'nin "aday ülke" statüsünün devam ettiği, ancak müzakerelerin "durma noktasına" geldiği vurgulandı.
Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakelerine 2005 yılında resmen başlanmıştı. Türkiye'de 15 Temmuz 2016'daki askeri darbenin ardından Türkiye ile AB ilişkilerinde gerileme yaşanmış, 2016 yılının Aralık ayında AB müzakerelerde yeni başlık açılmaması kararı almıştı. Kasım 2017'de de Ankara'ya yapılan AB mali yardımlarında kesinti kararı alınmıştı.
Mülteci mutabakatının önemi
AB'nin Türkiye'nin ile üyelik müzakerelerini askıya almamasına neden olarak mülteci krizi gösteriliyor. AB'ye üye bir çok ülkenin, müzakelere son verilmesi veya resmi olarak askıya alınmasının Türkiye ile yapılan mülteci mutabakatının tehlikeye girmesinden kaygı duyduğu belirtiliyor.
AB Genel İşler Konseyi'nin toplantısı sonrasında yapılan açıklamada da, Türkiye'nin "bir çok alanda önemli bir ortak" olmayı sürdürüceği kaydedildi. Açıklamada, "Türkiye'nin Suriye'den gelen 3,5 milyondan fazla mülteciyi kabul etme ve barındırma konusunda gösterdiği çabaların" takdir edildiği vurgulandı. Mülteci mutabakatının sürdürülmesinin AB'nin "temel" öncelikleri arasında yer aldığı ve "her iki tarafında da çıkarına" olduğu belirtildi.
Türkiye ile AB arasında 2016 yılında imzalanan mülteci anlaşması, Yunan adalarına giden sığınmacıların, başvurularının kabul edilmemesi durumunda Türkiye'ye iadelerini öngörüyor. Karşılığında da AB Türkiye'deki mülteciler için mali yardımda bulunmayı ve Suriyeli mültecileri yasal yollardan kabul etmeyi taahhüt ediyor.