Sığınmacı krizinin giderek ağırlaşması ve terörizmin Avrupa kentlerini vurması, Schengen sistemini de çökme riski ile karşı karşıya bıraktı.
Avrupa Birliğinin (AB) büyük bölümünde serbest dolaşımı sağlayan Schengeni muhafaza edip etmeme tartışmaları giderek büyüyor.
İtalyan RTL Radyosunda açıklamalarda bulunan Matteo Renzi, Schengeni askıya almak, AB fikrini riske sokar, umarım bu olmaz uyarısında bulundu.
Terörizm ve saldırı korkuları karşısında ciddi tavır almaları gerektiğini dile getiren Renzi, Schengenden şüphe duyulması bizim için gerçekten üzücüdür. Serbest dolaşım, büyük bir Avrupa rüyasıydı. Terörizme karşı dikkatli olmak elbette ki doğrudur, ancak Schengeni askıya alarak teröristleri durduramayız: oysa Paris saldırganlarının bazıları, bizim şehirlerimizde büyümüşlerdi diye konuştu.
SCHENGENİ ASKIYA ALMAK GÜNDEMİMİZDE YOK
Bu arada, İtalyan gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Avrupa Komisyonu Sözcüsü Natasha Bertaud, gündemlerinde Schengeni askıya almanın bulunmadığını söyledi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, sığınmacı krizine çözüm bulunamaması halinde Schengenin iki ay içerisinde çökebileceğini öne sürmüştü.
Halihazırda 6 AB ülkesi, 1985te başlayan Schengen sistemine rağmen bir süredir sınırlarında kontrollere başlamış durumda. Bunun domino etkisi yaratarak, diğer ülkelere de yayılmasından endişe ediliyor.
Hollanda, Schengen Bölgesini küçülterek, sadece Almanya, Avusturya, Belçika, Lüksemburg ve Hollandayı kapsayacak bir mini Schengen önerisi getiriyor.
Fransa ise, Batı Avrupa ülkelerinin sınırlarında yeniden pasaport kontrollerinin ve denetlemelerin başlatılmasını savunuyor.
Fransa Başbakanı Manuel Valls, Avrupanın kendi sınırlarını koruyamaması halinde AB projesinin sorgulanır hale geleceğini ve Schengenin ölebileceğini belirtti.
Valls ayrıca, Irak ve Suriyedeki savaştan kaçan herkesin Avrupaya alınamayacağını, bu krizin Avrupa toplumlarını istikrarsızlaştıracağını da savundu.