Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan bir davanın duruşmasına sanık avukatı olarak katılmak üzere Bitlis Adliyesi'nde bulunan Ankara Barosu avukatlarından Celal Aras'ın darp edilmesi olayı ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma neticesinde avukatı darp eden 3 şüpheliden 1'i tutuklanırken, diğer 2 şüpheli hakkında ise hakkında adli kontrol kararı verildi. Ayrıca adliye giriş kapısında bulunan güvenlikten sorumlu ilgili personeller hakkında ise adli ve idari yönden soruşturma başlatıldı.
Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan bir davanın duruşmasına sanık avukatı olarak katılmak üzere 26 Mayıs 2015 günü Bitlis Adliyesi'ne gelen Ankara Barosu avukatlarından Celal Aras, adliye içinde bulunan Bitlis Barosu avukat odasında olduğu sırada adliyeye bıçak ve silahla giren kimliği belirsiz şüpheli 3 kişinin tarafından darp edilmişti.
Yaşanan darp olayının ardından konuyla ilgili soruşturma başlatan Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla avukatı darp eden 3 şüpheliden birinin adliye binasında diğer 2 şüphelinin ise adliye kamera kayıtlarının incelenmesinin ardından kimlikleri tespit edilerek aynı gün yakalandıklarını duyurdu. Yapılan açıklamada ayrıca, olaydan bir sonraki gün ifadeleri alınan şüphelilerden M.Ö.'nün tutuklanması talebiyle, şüpheliler M.M.Ö. ve O.Ö.'nün ise adli kontrol talebiyle Bitlis Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildiklerini bildirdi.
Açıklamanın devamında ise, Bitlis Sulh Ceza Hakimliği'nin 27 Mayıs 2015 tarih ve 2015/85 nolu kararı ile şüpheli M.Ö.'nün tutuklandığı, 27 Mayıs 2015 tarih ve 2015/84 nolu kararı ile ise diğer şüpheliler M.M.Ö. ve O.Ö. hakkında adli kontrol kararı verildiği belirtildi.
'PERSONELLER HAKKINDA ADLİ VE İDARİ YÖNDEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI'
Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğinin belirtildiği açıklamada şöyle denildi: "Ağır Ceza Mahkemesi duruşma günlerinde adliye binasında gerekli güvenlik önlemlerinin sağlanması konusunda Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü tarafından güvenlik kapısında görevli polis memurlarına ek olarak 17 polis memurunun görevlendirilmiş olduğu, adliye binasına kesici alet sokulması ile ilgili olarak bir güvenlik zaafiyeti bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla, adliye giriş kapısında güvenlikten sorumlu ilgili personeller hakkında adli ve idari yönden soruşturma işlemlerine başlanıldığı, olaylar ile ilgili olarak soruşturma işlemlerinin devam etmekte olduğu, kamuoyuna saygıyla duyurulur."
'BİTLİS BAROSU SALDIRIYI KINADI'
Yaşanan üzücü olayın ardından yazılı bir açıklamada Bitlis Barosu'ndan geldi. Saldırıyla ilgili açıklama yapan Bitlis Barosu, avukatların bir davanın tarafı değil, yalnızca müvekkillerinin haklarını savunan kişiler olduğuna vurgu yaptı. Saldırıyı yapan ve örgütleyenlerin, er geç sanık sandalyesine geleceği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bu saldırganlar yargılanırken kendilerini kim savunacaktır? O zaman kendilerini yine bir avukat savunacaktır. Meslektaşlarımıza yapılan saldırı hukuka, adalete ve özellikle de savunma hakkına yapılmıştır. Savunma hakkı, mahkemelerin varlık ve meşruluk sebebidir. Savunma hakkı, yalnızca bu haktan yararlanan şüpheli ve sanık için değil, mağdur veya katılan taraf için de güvencedir. Zira suçu ne olursa olsun, savunma hakkından yeterince yararlandırılmayan kişi hakkında verilen karar tartışmalı olacak. Meşruluğu bulunmadığı için, mağdur istediği sonuca ulaşamayacak. Ne yazık ki hukuk ve adalet duygusunun olgunlaşmadığı ülkelerde, savunmaya gereken önem verilmemektedir. Savunmanın güvende olmadığı yerde, hukukun inanılırlığı bulunmaz. Bu nedenle 'herkes için adalet, adalet için avukat' sözü hayatın gerçekleri içinden çıkmaktadır.
Adliye binasına bıçak ve silahla giren saldırganın meslektaşlarına saldırdığı kaydedilen açıklamada, "Bu büyük bir güvenlik zafiyeti. Şayet yeterli güvenlik önlemi alınmış olsaydı, bu olay yaşanmayacaktı. Olay sonrasında da güvenlik zafiyeti devam etmiştir. Olaya karışan kişilerden sadece biri gözaltına alınmış, diğerlerinin de kaçmalarının önlenmesi hususunda gerekli tedbirler alınmamıştır. Yapılan saldırı yargı camiasına ve adalete karşı işlendiğinden bunun ciddiye alınması gerekmektedir. Avukata yapılan saldırının, tıpkı bir hakim ve savcıya yapılan saldırı gibi işlem görmesinin hukukun temel olgusudur. Buna rağmen saldırganların gözaltına alınmaması, avukatlık mesleğinin kurumsal nitelik olarak görülmediği ve yargı faaliyetinin dışında tutulduğunu göstermektedir. Aras'a geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Olayı takip edeceğimizi ve sonuna kadar meslektaşımızın yanında olacağımızı belirtiyoruz" denildi.
CİHAN