Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi, İzmir’de rütbeli askerlere yönelik başlatılan operasyonun arkasından Doğu Perinçek grubu çıktı. Aydınlık gazetesinin, askere yönelik oporesyonun işaret fişeğini iki buçuk yıl önce attığı belirlendi. 17 Mart 2014 tarihinde gazetenin yaptığı, “Deniz Kuvvetleri’ndeki kumpas ekibi” başlıklı haberde, Amiral M.Z.U.’nun ismi de yer alıyordu. Aydınlık, tasfiye etmek istediği 60 kişilik bir fişleme listesi yayınlayarak bu kişiler hakkında operasyon yapılmasına zemin hazırladı.
Aydınlık grubunun fişlediği komutanlardan M.Z.U.’nun da aralarında olduğu isimlere, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Okan Bato’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilmesi dikkat çekti. Savcı Okan Bato’nun yürüttüğü operasyonda biri emekli 8 askere yönelik Aydınlık’ın haberine uygun olarak 10 ilde operasyon yapıldı. Askerlerden bazısı gözaltına alınırken bazılarının yurtdışında görevde olduğu öğrenildi. Bir binbaşının da aralarında olduğu 7 kişi, İzmir 3’üncü Sulh Ceza Hakimi Dilek Çeliktaş tarafından tutuklandı.
Yine aynı hâkim
Askerlerin tutuklandığı gün nöbetçi olan Hakim Dilek Çeliktaş’ın, aynı iddialarla ilgili 9 Kasım 2015 tarihinde İzmir Eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın da aralarında olduğu 17 kişi tutuklandığıda da nöbetçi olması dikkat çekti. Twitter fenomeni Fuat Avni, geçen yıl polislere yönelik operasyonda hakimin ayarlandığını iddia edip, “Tutuklamaya sevkte başka hakim bulunamadığı için Başsavcının ısrarıyla ‘Dilek’ yine sahnede.” ifadesini kullanmıştı.
Aydınlık’tan al haberi
Bu arada Aydınlık grubunun, Savcı Okan Bato’nun operasyona ilişkin görüşlerine ulaşması dikkat çekti. Aydınlak’ta yayınlanan haberde, Bato’nun operasyondan önce karargaha giderek, “TSK’nın zor bir dönemden geçtiğini biliyoruz. Kurumun zarar görmemesi için şüphelileri ifadeye davet ediyoruz, gelip ifade versinler.” sözlerini kullandığı ileri sürüldü.
Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasına 5 ay kala istifa eden Oramiral Nusret Güner’in Hürriyet gazetesi muhabiri Toygun Atilla tarafından kaleme alınan ‘Sakıncalı Amiral’ isimli hayatını anlattığı kitapta çarpıcı bir detay yer alıyor. Kitaba göre Güner, istifa öncesi Deniz Kuvvetleri Komutanı Murat Bilgel ve bazı üst düzey komutanlarla bir toplantı yaptı. Önceki gün gözaltı kararı çıkartılan M.Z.U. da bu toplantıda yer aldı. Güner, istifa edeceğini açıklayınca M.Z.U.’nun, “Komutanım bu durumda istifa ederseniz bu görev ve sorumluluktan kaçmak olur.” dediği ortaya çıktı. Şimdi ise Amiral M.Z.U, Güner’in ve diğer komatanların terfisini engellemekle suçlanıyor.
Narin Korkmaz ‘Şüpheli’ydi, ‘Müşteki’ oldu
17/25 Aralık sonrası kapatılan İzmir’deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasında çok çarpıcı iddialar gündeme gelmişti. Suçlamaların odağında yer alan isimlerden birisi Narin Korkmaz idi. Korkmaz’ın, fuhuş aracılığıyla askerlere tuzak kurarak elde ettiği görüntülerle şantaj yapan bir çeteye çalıştığı iddia edildi. Buna ilişkin Korkmaz’ın telefon görüşmeleri, el yazısıyla tuttuğu askerlere ilişkin fişleme yazıları yer almıştı. Korkmaz’ın, Türkiye’nin değişik yerlerinde sivillere yasak olan gizli askeri üslere girdiği tespit edildi. Karacı, havacı, denizci askerlerin giydiği kamuflajlarla, askeri hücum botları üzerinde çekilmiş onlarca fotoğraf kamuoyuna yansımıştı. Korkmaz, daha sonra dosyada şikayetçi oldu.
Kaynak: Yeni Hayat Gazetesi
