Reza Zarrab’ın tutuklanmasının ardından Türkiye’de iktidara yakın gazetelerde hakkında yayınlanan iddialara da değinen Bharara, havuz medyasını sert sözlerle eleştirdi.

 

İddiaların ‘ahmakça’ olduğunu belirten başsavcı şunları söyledi: “Güya, bu davayı açmamın sebebi, benim, Hindistan’ın Pencap eyaletinden çıkmış, New Jersey’de büyümüş ve Manhattan’da ABD Başsavcısı olmuş Preet Bharara’nın, Türkiye’deki hükümeti devirmeye azmetmiş bir takım kişiler tarafından yaklaşık 2.5 milyon dolara satın alınmış olmamış. ABD Başsavcısı olarak görev yaptığım süre zarfında hakkımda bir çok saçma şey yazıldı, fakat burada, hepinizin huzurunda teyit edebilirim ki, içlerinde en aptalcası buydu.”

 

 

Zarrab’ın Miami’de yakalanmasından sonraki bir kaç gün içinde Twitter’daki takipçi sayısının 287 bine çıktığını anlatan Bharara, bu duruma ‘Türkiye’de yolsuzluğa karşı gerekli önlemlerin alınmadığı’ yönündeki yaygın kanaatin neden olduğunu söyledi. Bharara, “Bu konuda bir yorumda bulunmayacağım. Fakat kamuoyunda böyle bir kanaatin var olduğu bir gerçek” dedi.

 

 

Türk halkının, ülkedeki medya organlarının özgür olmadığı yolundaki düşüncesinin de kendi sosyal medya hesabına gösterilen ilgide etkili olduğunu kaydeden Bharara, uluslararası kuruluşların Türkiye’deki basın özgürlüğü raporlarını katılımcılarla paylaştı. Freedom House’un 2015 yılı raporunda, Türkiye’ye ‘özgür olmayan’ ülkeler kategorisinde yer verdiğini ifade eden Bharara, “Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Türkiye’de 13 gazetecinin yaptıkları haberden dolayı hapiste olduğunu ve medya şirketlerine yönelik, taciz ve otosansür de dahil olmak üzere sıkı bir baskı politikası yürütüldüğünü rapor etmektedir” diye konuştu.

 

Bharara ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, aralarında gazeteciler ve çocukların da bulunduğu 1800’den fazla kişiye kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle dava açtığını hatırlattı.

 

 

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Preet Bharara, Türkiye’deki Twitter takipçileriyle yaşadığı ilginç diyalogları paylaştı.

 

“Türkiye’den pek çok tweet alıyorum. Takipçilerim, şiş kebaptan Türk lokumuna kadar her türlü lezzetli Türk yemeğini teklif ediyor.” diyen Amerikalı başsavcı, kendisi ve iş arkadaşlarına sosyal medya üzerinden yoğun sevgi mesajları yayınlandığını aktardı. Sadece işlerini yapmaya çalıştıklarını kaydeden Bharara sözlerini şöyle tamamladı: “Bir yabancı, diğer bir yabancının sevgisini ne kadar hak edebilir emin değilim, fakat umarım, ofisimizin temsil ettiği değerler, gerçekten saygıyı hak edecek niteliktedir. Ekip arkadaşlarımızın yapmış olduğu işle gerçekten gurur duyuyorum.”

 

zamanamerika.com