Suriye'de altı yıldır süren iç savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan aileler ağırlaşan kış şartlarında yaşam mücadelesi veriyor. Ülkede yaklaşık 2,5 milyon mülteci yurdun büyük bölümünü etkisi altına alan kar ve soğuk hava dolayısıyla zor günler geçiriyor. Sınır illerinde kurulan sayıları 25'i bulan çadırkentlerde 300 bin civarında Suriyeli kalıyor. İki milyonu aşkın göçmen ise Türkiye'nin 81 şehrine dağılmış halde.

Adana'da kayıtlı 130 bin Suriyeli var. Adana Sarıçam Konaklama Tesisleri'nde 11 bini aşkın sığınmacı barınıyor. 120 bin civarındaki Suriyeli ise kentin varoşlarında eksileri bulan dondurucu havada her gün karşılaştıkları dram katlanarak büyüyor. Elektrik, su, gıda ve giysi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayan ailelerin özellikle çocukları bu içler acısı ortamdan etkileniyor. Çoğu çorapsız ve ayakkabısız halde çamur ve su birikintileri arasında gezinen çocukların görüntüleri yürek burkuyor. Kısıtlı banyo ortamları ve üşümelerini engelleyecek elbiseye sahip olmayan çocuklar ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Sınırlı imkanlarıyla naylon ve battaniyelerle kurdukları derme-çatma çadır veya metruk tek odalı evlerde küçük bir teneke soba ile ısınmaya çalışan Suriyeliler, hayırsever vatandaşların yardımlarını bekliyor.

Arapça yada Kürtçe konuşan sığınmacıların önemli bir kesimi iletişim problemi çekiyor. Ancak mevcut görüntüleri hayattaki sıkıntılarını anlatmaya yetiyor. Adana'da bir bölümü merkez Yüreğir ilçesi, Koza Mahallesi'ndeki boş alana yerleşen mültecilerin tamamı aynı mağduriyeti yaşıyor. Savaştan kaçan insanlar adete bu olumsuz şartlarda var olma savaşı veriyor. Anne ve babalar yerde yatan bebekleri, ayakkabısız, çorapsız ve hasta çocukları göstererek perişan durumlarını yansıtıyor. Bazıları temin ettikleri odun veya atıkları tenekede yakarak ısınmaya çalışıyor. Suyu dışarıda belediyenin çektiği bir musluktan temin ediyorlar.

Çadırda küçük yaştaki çocuklarıyla tenekede yaktığı ateş ile ısınan 33 yaşındaki Suriyeli Zekiyye Hindi, "Soba yok, ekmek yok, hiç bir şey yok." şeklinde feryat etti. Oğlunun çıplak ayaklarına dikkat çekip, "Hasta, hasta!" diyen Hindi, soba, erzak ve battaniye gibi temel ihtiyaçlarının bulunduğunu söyledi.

Geceleri soğuktan uyuyamadıklarını, sabaha kadar oturduklarını kaydeden anne Zekkiye, sesini bütün dünyaya duyurmak istercesine "Ekmek yok." sözleriyle, çadır dışındaki tencereyi gösterdi. 7 çocuk babası 32 yaşındaki Hasan Muhammed ise boş çadırda yavrularının ve eşinin hastanede olduğunu belirterek, "Soba, yatak, battaniye, halı yok. Çok soğuk. Yağmur yağdığında çadır damlıyor. Hanım ve çocuklar hastanede." dedi.

15 gün önce savaş nedeniyle Kobani'den Türkiye'ye geldiğini aktaran Muhammed, göç sırasında her şeylerini geride bıraktıklarını vurguladı. Muhammed, ülkesindeki savaş bittiğinde, oraya dönmek istediğini dile getirdi.

Briketlerle örülmüş tek odada barının 13 kişilik ailenin büyüğü Halit Hasan da, Suriye'deki kaostan bahsederek, "Kobani'den Adana'ya 20 gün önce geldik. Hepimiz bir yerde yatıyoruz. Hiç bir şey yok." ifadeleriyle dert yandı.

Elektriği olmayan çadırda çocuklarını yerde yatıran 8 çocuk annesi Sena Şıhhindi ise, "Çok soğuk. Yatak yok. Her şey istiyoruz." diye konuştu.

Adana'da geçtiğimiz yıl 27 Aralık'ta 57 günlük Yasmin bebek üşümeye bağlı geçirdiği hastalık sonucu çadırda hayatını kaybetmişti. CİHAN