Yurt dışındaki hakim ve savcılar yıllar sonra 15 Temmuz’u, ‘Sarı Sıcak’ belgeselinde anlattı. Yargıçlar ve savcılar, yaşadıklarını belgeleriyle ilk kez paylaştı. Bir liste ile hayatları altüst edildi, bir gecede ‘’terörist’’ ilan edildiler. Hakim ve savcı cübbeleri alındı, hapse atılıp, işkence gördüler. Ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. Hukuk mücadelesinden vazgeçmediler. Beş hakim ve bir savcı, Türkiye’deki hukuk düzeni ve 15 Temmuz ile zirveye çıkan adaletsizliği bu belgeselde anlattı. Yönetmenliğini Bedrettin Uğur’un yaptığı ve Crossborder Jurists’in katkıları ile hazırlanan belgeselde onlarca soruya cevap bulmak mümkün.
Son on yılda yargıda neler yaşandı?
Onlar nasıl bir hakim ve savcıydı? Meslekleri neden ellerinden alındı?
15 Temmuz gecesinde yargı nasıl bir tezgahla alt üst edildi? Henüz gerçekleşmemiş olaylar bahane edilerek binlerce hakim-savcı, Whatsapp mesajları ile nasıl tutuklandı?
Kendi mahkeme salonlarında tutuklanıp, aylarca nasıl işkence gördüler? Aileleri, çocukları, yakınları neler yaşadı? Hakim ve savcılar neye zorlandı?
Kıdemli bir hakimin gözyaşlarında saklanan gerçek ne? Yargıda Birlik Platformu nasıl ve neden kuruldu?
Cezaevini dumanlar kaplayıp, ölümle burun buruna geldiklerinde gökyüzüne bakıp ne söylediler?
Onlar, uzaklaştırılınca Türkiye yargısı ve hukuk nasıl bir duruma düştü?
Bir babanın savcı oğluna cezaevinde haykırdığı gerçek neydi?
Anne karnındaki bebeğe dokunulan günlerin bıraktığı acı ne anlatıyor?
Hücrede, sürgünde hayatını kaybeden hakimlerin sorumlusu kim?
Alman bir doktor, vefat eden kadın hakimin kalbi için ne dedi?
Türkiye, onların yaşadıkları ve tecrübeleri ile nasıl bir imkana kavuşacak?
Hayatlarını alt üst eden bu dönemin hakim ve savcılarını yargılayacak olsalar ne yapacaklar?