Erdoğan, kendi ifadesiyle ‘tekrar seçim' konusunda kartlarını daha açık oynayacağının ilk işaretini, Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada verdi: “Eğer egolar öne geçerse bu süreç uzayacaktır. O zaman da cumhurbaşkanı olarak üzerimize düşen görev, siyasetçiler bu işi çözemiyorsa millet bu işi çözecek tek mercidir.”

Erdoğan'ın bir sonraki adımı, hem genel merkez hem de parti tarafından sıcak bakılan AKP-MHP koalisyonuna yönelik oldu. Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanının Çankaya'ya dönmesi gerektiği yönündeki mesajına cevap veren Erdoğan, “Bizlere, ‘1071 rakım, oraya çıkmalıdır', buna benzer ifadeleri kullananlar, önce oturdukları sandalyenin sorumluluğunu öğrensinler. Bize kimse nerede oturacağımızın tavsiyesini yapamaz” dedi. 

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sanıklarından Zarrab, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından kendisine verilen ‘ihracat şampiyonu' ödülünü Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin elinden aldı. Tarihe geçen bu fotoğraf, toplumun her kesiminden olduğu gibi MHP ve CHP tabanından da sert tepki gördü. Erdoğan'ın bu fotoğrafı bilinçli verdirdiği ve koalisyon kapısına son kilidi vurmak istediği iddia edildi.

Muhalefetin 'Cumhurbaşkanı Saray'dan çıkıp Çankaya'ya dönsün' önerisi, Erdoğan'ı en çok öfkelendiren konuların başında geliyor. Erdoğan'ın AK Parti yöneticilerine, bu konuda daha açık mesaj vermeleri yönünde telkinde bulunduğu kaydediliyor. Öte yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon için nabız yoklamaya devam ediyor. AK Partililer ile MHP ve CHP yöneticileri arasındaki gayri resmi temaslar devam ediyor. Bu görüşmeler de Amerikan siyasetindeki kullanımından hareketle 'arka kapı diplomasisi' olarak adlandırılıyor. 

Meydan Gazetesi- Emre SONCAN