AKP milletvekili Aydın Ünal, Yenişafak Gazetesi'nde yazdığı yazıda Cemaate yapılan işkencelerin Cemaati büyüteceği uyarısında bulundu. İşkence emirleri doğrudan Hükümet tarafından verilmiş olmasına rağmen Aydın Ünal, suçu "üst akla" attı ve işkenceci polis, savcı ve cezaevi personelini sattı.
Aydın Ünal, yazısında bugün tek başına yüzde 10 barajını geçecek hale gelmiş Kürt Hareketi'ni 1980 darbesi sonrasındaki Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkencelerin büyüttüğünü anlatarak başlayan yazısında şöyle dedi:
"12 Eylül 1980 Darbesi milliyetçi ve solcu gençleri Metris ve Mamak Cezaevlerinde toplarken, muhalif Kürt hareketini de Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi’nde topladı. Mahkumlar arasında sadece “Apocular” yoktu; dönemin tüm Kürt muhalifleri, şiddet eylemlerine katılanlar, dergi sahipleri, yazarlar, örgüt yönetici ve üyeleri, sempatizanlar ve tamamen ilgisiz olanlar da tutuklanmıştı. Genç erkekler kadar kadınlar, çocuklar, yaşlılar da cezaevindeydi. Mahkumlar yıllar boyunca insanlık dışı sistematik işkenceye maruz bırakıldılar. Kimileri dayanamadı öldü, kimileri kalıcı hasarlar aldı. Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi’nde adalet yoktu, merhamet yoktu, insaf ve vicdan yoktu. Peki “akıl” var mıydı?
En tepedeki Kenan Evren’den, Cezaevi Müdürü Yüzbaşı Esat Oktay’a, diğer subaylara, doktorlara, gardiyanlara kadar, bu insanlık dışı işkenceleri yapanlar ve seyredenler bir akılla mı hareket ediyorlardı?"
İŞKENCEYİ İTİRAF ETTİ
Aydın Ünal, Kürt Hareketi'nin doğuş ve yükselişinde yaşanan işkence ve ağır insan hakları ihlallerini anlatırken Hizmet Hareketi'ne aynısının yapıldığını da üstü kapalı olarak kabul etmiş oldu.
Ancak Ünal, Saray'ı bu işten sıyırıp topu "üst akıla" attı. Ünal'a göre bu işkenceleri yaptıranlar üst akıl ve Cemaati büyütmeye çalışıyorlar.
İŞKENCECİLERİ SATTI
Saray'ın önemli ismi Aydın Ünal, Hizmet'e yapılan ve köylerdeki sıradan insanlara kadar yayılan baskıları, hukuksuzlukları, işkenceleri oradaki hakim, savcı, görevli kim varsa onların kendi insiyatifi ile yaptığını söylerken, suçu AKP Hükümeti'nin üzerinden atmaya çalıştı. Ünal bu satırlarıyla aynı zamanda işkenceci polis-savcı-asker-gardiyan gibi görevlileri de satmış oldu.