Semih Ardıç / Tr724
TÜRK TELEKOM’DA KAYYIM DEVRİ
TTnet ve Avea’nın da sahibi olan Türk Telekom’da (TT) kayyım devri başlayabilir. 2005’te özelleştirme ihalesinde Türk Telekom’un hisselerinin yüzde 55’ini devralan Saudi Telecom (OTAŞ) 580 milyon dolar tutarında kredi taksitini ödeyemedi. Müzakerelerde bir senedir mesafe kat edilemedi.
OTAŞ, bankalarla müzakerelerin devam ettiğini belirterek Kasım’a kadar Hazine Müsteşarlığı’ndan mühlet talep etmişti. Hazine’nin 20 Ekim 2017 itibarıyla bahse konu talebi reddettiğini açıklaması TT yönetim ve icra kurullarının yenileneceği manasına geliyor. Zira Hazine’den Reuters’e malumat veren bir kaynağın beyanatı bu minvalde karar çıkacağını teyit ediyor.
HAZİNE YENİ İSİMLER TAYİN EDECEK
Yüzde 25 altın hissenin sahibi mevkiindeki Hazine’nin tayin edeceği isimler şirketin bundan sonraki rotasını tayin edecek. Böylece alacaklı bankaların hisseler üzerinde rehin işlemi yapmasına mâni olunacak. Hazine’nin teşkil edeceği yönetim bankalarla yeni bir ödeme takvimi üzerinde mutabakata varmaya gayret edecek. Dolayısıyla Türk Telekom’un idaresi bir nevi kayyıma devrediliyor.
Hazine adına atanan isimler koltuğa geçtiği andan itibaren bütün dengeler değişecektir. Alacaklı bankalar her daim Hazine ile çalışmak mecburiyetinde. Takdim edilecek teklifleri reddetme ihtimalleri zayıf. 4,75 milyar dolar tutarındaki kredide risk Garanti Bankası ile Akbank’ın yanı sıra Deutsche Bank ve Citi Grup gibi yabancı bankalara ait. Alacaklılar arasında en fazla risk 1,6 milyar dolar kredi kullandıran Akbank’ın üzerinde.
DOLAR ARTINCA DÖVİZ BORCU KATLANDI
Doların artması TT’nin sahibi Saudi Telecom (OTAŞ) için bardağı taşıran son damla oldu. Bankalar kredi musluğunu kapattı. Zira dövizdeki artışla katlanan borç, TT için yapılmış hesapları çöpe attırdı. Kredinin kullanıldığı tarihte 1,8560 lira olan dolar dün itibarıyla 3,6776 liraya yükseldi.
Mayıs 2013’te 8,7 milyar liraya tekabül eden kredi borcu kur farkı dolayısıyla 17,5 milyar liraya yükseldi. Borç ikiye katlandı. Doların son üç senede alıştıra alıştıra yükselmesinin şirketleri ne hale getirdiğini görmek için sadece Telekom’un başına gelenlere bakmak kâfi. Şirketin borçlarından kasadaki nakdinin çıkarılması durumunda açığı 13 milyar lirayı buluyor. Dönen varlıkları ise 9 milyar TL civarında. Kısacası bu terazi bu sıkleti çekmiyor.
ERDOĞAN’A YAKIN İSİMLER YÖNETİMDE
Nakit krizi yetmezmiş gibi Telekom’da kârdan eser kalmadı. 2017 başında sadece üç aylık zararı 1,3 milyar liraydı. Türk Hava Yolları ve Turkcell’de olduğu gibi Türk Telekom’un yönetim kurulu da Abdullah Tivnikli, Fahri Kasırga, Rami Aslan, İbrahim Eren ve Yiğit Bulut gibi Saray’a yakın isimlerden teşekkül ediyor. İcra komitesinde ise şu isimler var: Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Hariri, Rami Aslan, Abdullah Tivnikli ve Paul Doany (Genel Müdür).
Şirketin içine düştüğü malî krizin mesuliyeti Hazine adına Türk Telekom yönetimindeki isimlere aittir. Tek marifeti Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlıkları olan isimlerin Türk Telekom gibi stratejik bir müesseseye kamu adına idareci olarak tayin edilmesinin nelere mal olduğu en azından bugün itibarıyla idrak edilmiş olmalı.
HER DEVRİN ADAMI: ÜMİT ÖNAL
Aynı isimler koltuğunu muhafaza edecekse, hatta liyakatine bakılmadan benzer profilde kişiler OTAŞ hisselerini temsilen ‘kayyım’ olarak tayin edilecekse Türk Telekom’da zarar katlanacaktır. Halen müşteri hizmetlerinden mesul genel müdür Yardımcısı Ümit Önal’ın yönetime getirileceği konuşuluyor ki tek başına bu bile vahim hata olur.
Cem Uzan’ın şirketlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildiği 2004’ten beri hemen her yeni el koyma işleminde Önal’ın isminin geçmesi şayan-ı dikkat. Türkiye’de Önal’dan başka isim yokmuş gibi Star, Sabah, Digitürk, Bugün TV (İpek Medya’ya kayyım olarak) ve Türk Telekom’da Önal tercih edildi.
Kerameti kendinden menkul bir adama bu kadar ehemmiyet atfedilmesi doğru mu? Ayrıca Önal’ın Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat’ın (Sabah’ın Genel Müdürü) mümessili olması nitelikten daha mı ehemmiyet arz ediyor?
ZARARIN HESABI SORULMALI
Ezcümle Telekom’un durumu son derece hassas. Zarar eden bu şirket hısım-akrabadan açıkta kalan birkaç kişinin daha yüksek maaş alması uğruna ateşe atılmamalı. Yukarıda saydığım isimler derhal vazifeden el çektirilmeli, akabinde her birine zararın, ödenmeyen borçların hesabı sorulmalı.
Şu vakte kadar tekrar eden hatalar yüzünden Türk Telekom kadar kredi veren bankalar da zarar gördü. Türkiye’de kanunlar birebir cari olsaydı Bankacılık Kanunu’na göre bankalar alacağını vadesinde tahsil edemediğinde ne yapıyorsa Türk Telekom’da aynısı icra edilmeliydi. Tedbir konulan hisseler icra yoluyla satılmalıydı. Elde edilen gelirle kredi tahsil edilirdi. Bankaların kanunu delmesine göz yumuldu.
SUUDİ ARABİSTAN’A MESAJ
Ne oldu da şimdi Hazine harekete geçti? Bu suâlin cevabı Katar krizinde. Haziran 2017’de Katar’a tecrit kararı alan Körfez devletlerine liderlik yapan Suudî Arabistan’a mesaj veriliyor. Suudîlerin Türkiye’deki en büyük yatırımına dolaylı yolla el koymak için ilk adım atılıyor.
Erdoğan’ın muarızlarından nasıl intikam aldığı sır değil. Saray, Türk Telekom’a kayyım atayarak Katar’ın tek kara sınır kapısını kapatan ve tecridi devam ettiren Suudi Arabistan’a misillemede bulunuyor. Erdoğan, Katar krizinden bu yana nakit temininde hayli müşkül vaziyete düştü. Erdoğan Telekom’u bu hesaplaşmanın cephesi olarak görüyor.
Kimse Telekom’un borcu ya da zararını düşünmüyor. Zira Erdoğan satranç değil tavla oynuyor. Türk Telekom tavladaki pullardan biri o kadar. Tavlada ‘katmerli mars’ telafi edilebilir. Türk Telekom gibi bir şirkette bile bile ‘katmerli mars’ ile neticelenecek hamlelerin telafisi yok. Neticede mülkiyeti Hazine’ye ait. Borçları da Hazine ödeyecek.
Hazır yeni bir sayfa açılmışken ehil ve tarafsız isimlerle Türk Telekom’u ayağa kaldırma fırsatı heba edilmese keşke!