Saray’ın asıl ‘başağrısı’ Reza Zarrab dosyasıdır, gerisi sadece teferruattır

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Eylül 27 2016
Yavuz Baydar: Saray’ın asıl ‘başağrısı’ Reza Zarrab dosyasıdır, gerisi sadece teferruattır
Şüpheye mahal yok:

Türk-Amerikan ilişkilerinde çok sert bir yol kazasına doğru hızla gidilmekte.

Türk tarafı, söylemindeki dozu hiç durmaksızın artırıyor, medyasını akla hayale gelmesi güç yalan ve suçlamalar için kullanarak var gücüyle Washington’a yükleniyor.

Hürriyet’te Tolga Tanış’ın analizindeki ifadesiyle:

‘… iş gittikçe tırmanıyor. Ve Erdoğan da bunu devam ettiriyor… Mesele ABD’yi ilgilendirdiğinde, Erdoğan’ın eskiden gözettiği bazı ölçüleri terk ettiği gözleniyor. Erdoğan’ın ABD karşısındaki tonunun daha da sertleştiğini, diplomatik kontrolü bir tarafa bıraktığını söylemek mümkün. ‘

70 yıllık ittifakın faylarını yerinde hoplatacak bir depremin gitgide kuvvetlenen öncü sarsıntıları bunlar.

Ve hiçbir şüpheniz olmasın, yaklaşan depremin merkez üssünün kod adı epeydir belli:

Reza Zarrab.

Altını çizeyim ki, kayda geçsin:

Reza Zarrab dosyasını büyük resmin içine, resmin göbeğine koymadan yapılacak her türlü 15 Temmuz darbe girişimi analizi, ve bunun ABD ile ilgili boyutuyla ilgili değerlendirmeler eksik kalır, kalmaya mahkumdur.

Bu resmin içindeki Zarrab kısmının hemen yanı başına, her gün havuz ve ihaleci patron medyasına papağan korosu gibi tekrar ettirilen ‘FETÖ’ ve ‘Gülen’in iadesi’ gibi unsurları da katarsanız, bulmacayı deşifre etmenin çok daha kolay olacaktır.

Açık: Miami’de tutuklanalıberi, Erdoğan’ın aklında hep Zarrab var, ve asla çıkmayacak.

Çünkü, ülke içinde ne denli popüler destek tahkimi sağlarsa sağlasın, ne denli devlet yapılarını, hatta ana muhalefet üzerindeki dolaylı kontrolü ele geçirirse geçirsin, Erdoğan ve 17-25 Aralık dosyalarının çemberi içine alınmış olan Saray çevresi, en zayıf noktasının New York Federal Bölge Mahkemesi’nde başlayan bu dava o

Bu haberler de ilginizi çekebilir